Miadent Diş
ONLİNE RANDEVU Hemen Ara

Ankara Ortodonti Polikinliği Diş Eti Tedavisi

Ankara Ortodonti polikinliği diş teli tedavisi bir tıp ana bilim dalıdır ve diş, çene ve yüz bozuklukları üzerine tedaviler uygulamaktadır. Ortodonti herkesin ihtiyacı olabilecek ve zaman zaman destek aldığı bir birimdir. Özellikle doğuştan olabildiği gibi sonradan da oluşabilecek olan dişlerin diş kesimlerine oturması, yüz düzensizliklerindeki birtakım konular bu kapsama girmektedir. Aslında diş anlamına da gelen terime bir dönem yüz düzensizlikleri dahil olmamıştır. Ancak bugün bütünü ile incelenmektedir. Ortodonti bugünkü teknoloji ile birlikte dişleri, ağız ve yüz yapısını bir arada üç boyutlu olarak incelemektedir.

Teknoloji ile birlikte artık ortodonti farklı bir aşamaya gelmiştir ve çözümler de çok daha pratik bir noktaya evrilmiştir. Ağız ve diş sağlığı oldukça önemlidir. Ortodonti bu kapsamda aslında ağız ve işlerin formlarını da nicelemektedir. Yüz ve kafa ile uyumlu olmayan birtakım durumlar, hastanın doğuştan ya da sonradan edindiği birtakım rahatsızlıklar Ortodonti ile çözüme kavuşmaktadır. Buna pek çok hastalığı örnek göstermek mümkündür. Elbette hastanın yaşı hassas bir konudur. Ancak son yıllarda gelişen teknoloji çalışmalar ile Ortodonti da gelişim göstererek yaş skalasını genişletmiştir. Ancak Ortodontide yaşın bu kadar önemsenmesinin sebebi aslında çocukların kemik gelişiminin dikkate alınmasıdır. Bu nedenle çok daha hassas bir süresi kapsamaktadır.

Ortodontik rahatsızlıklar öyle bir boyuta gelmektedir ki bazen yutkunma gibi problemlere sebep olabilmektedir. Aynı zamanda solunum etkileyecek seviyede bir çene uyumsuzluğu da bu kapsama girmektedir. Pek çok hastalık bu bölümün uzmanlık alanına girmektedir. Aslında diş hekimliğinin bir uzmanlık dalıdır ancak farklı bilgiler ve farklı incelemeler de yapılmaktadır.

Ortodonti Nedir?

Ortodonti nedir sorusu sıkça sorulan bir sorudur. Çünkü Ortodonti diş hekimliğinin bir kapsamı olsa da aynı zamanda farklı alanları da incelemektedir. Ankara Ortodonti özellikle kemik ve diş gelişimi ile bunların bozuklukları üzerine çalışmaktadır. Ortodonti kapsamında çene, diş ve yüz girmektedir. Burada görülen bozuklukların önce teşhisi ardından ise tedavisi sağlanmaktadır.

Ortodontik tedavi her yaşın ihtiyaç duyacağı bir tedavidir. Ancak her yaşa göre farklı rahatsızlıklar görmek mümkündür. Örneğin çocuklarda dişlerin olması gereken pozisyonlarını ayarlamak görülebilir. Yetişkinlerde ise çenenin kapanış ve form düzensizliği örnek gösterilmektedir. Ortodonti bir çalışma yürütürken farklı branşlardan da destek almaktadır. Yani tek başına var olması gereken bir dal değildir. Özellikle diş hekimliği ile yakın bir kapsama sahiptir.

Ankara Ortodontik diş teli tedavi sayesinde dişler ve ağız yapısı olması gereken aşamaya evrilmektedir. Hem doğuştan hem de sonradan olan birtakım bozuklukları burada çözmek mümkündür. Ortodonti alanında çalışanlara Ortodonti uzmanı denmektedir ve bu alanda gerekli eğitimleri alan kişiler Ortodonti uzmanlığı almaya hak kazanırlar. Ortodontistler 5 yıllık diş hekimliği mezunu olup 4 yıl kadar da ortodonti uzmanlığı eğitimi almaktadırlar. Bu nedenle alanında uzman olarak nitelendirmek normaldir.

Ortodontik problemlerin neden olduğu merak konusudur. Bu aşamada ilk olarak ortodonti ne demek sorusu sorulmaktadır. Ortodonti kelimesi dişlerin çene üzerine konumlanarak hem estetik görüntüyü sunması hem de ondan beklenen görevi yapmasını sağlayan bir bilim dalıdır. Bunlardan biri olmadığında ise ortodonti uzmanına danışılmaktadır ve gerekli teşhisten sonra tedavi uygulanmaktadır.

Ortodontik problemler oldukça geniş bir yelpazeye sahiptir. İlk aşamada hastanın yaşı dikkate alınmaktadır.  Hastanın yaşına uygun bir süreç izlenmektedir. Özellikle hasta henüz ergenlik çapında ise bu durumda çene ve diş tedavileri aslında birtakım teknikler ile ve olabileceğine az dışarıdan müdahale olacak şekilde çözülmektedir. Ancak hasta yetişkin ise bu durumda cerrahi ibr işlem uygulanması çok daha mümkün olacaktır.

Ankara Ortodonti Tedavisi

Ankara Ortodonti diş teli tedavisi birçok aşamaya sahiptir. İlk olarak ortodontik problemin tespiti yapılmalıdır. Bu da uzman bir ortodontist tarafından yapılacaktır. Ortodontiye başvurular ya sonradan oluşan sorunlar ile ya da doğuştan olan problemler özelinde gerçekleşmektedir. Ortodonti tedavileri artık çok daha yaygındır ve gelişen teknoloji ile aslında tedaviler çok daha etkili olarak sonuçlanmaktadır. Ortodonti tedavisi için başvuran bir hastanın yaşı dikkate alındıktan sonra birtakım incelemeler yapılmaktadır.

Ortodonti tedavileri erken yaşlarda gelen aşırı biberon ve yalancı emzik kullanma nedeni ile olmaktadır. Aynı zamanda parmak emen çocuklar, tırnak yiyenler ve bunun gibi pek çok sorun aslında bu tedaviyi gerektirmektedir. Ortodontik bozukluklar uzun sürede de ortaya çıkabilmektedir. Çocukların iskelet gelişimi hala devam ettiğinden düzeltilebilmesi mümkün tedaviler de uygulanmaktadır.

Dili normalden daha büyük olanlar ve çene yapısı daha küçük olanlar da dönem dönem ortodonti tedavileri almaktadır. Dişlerin formu da bu kapsama girmektedir. Çünkü çapraşık dişler, süt dişi kayıplarında yaşanan sorunlar ve yeni dişlerin altta kalması gibi pek çok problem Ankara ortodonti hizmeti bünyesinde yer almaktadır.

Ortodonti Uzmanı Ne İş Yapar?

Ankara Ortodonti polikinliği ve nasıl yapılır sorusu sıkça sorulmaktadır. Ortodontinin ne odluğu kadar nasıl yapıldığı da merak konusu haline gelmiştirOrtodonti tedavisi aslında birçok farklı yöntem ile uygulanmaktadır. Bu yöntemler kişinin yaşına, durumuna ve teknolojik donanıma göre çeşitlenmektedir.

Ortodontik tedavilerde dişlere veya çenelere özel bir tedavi uygulanmaktadır. Burada birçok aparat tercih edilmektedir. Bu aparatlar sabit olabileceği gibi düzenli çıkarılabilen aparatlar da olabilmektedir. Ortodontik aygıtlar sabit ve hareketli olarak çeşitlendiğinde kendi içlerinde de gruplanırlar. Hareketli aygıtlar özellikle çocukların diş sorunlarını çözmek için yardımcı ve destek olan bir uygulamadır. Ancak sabit aygıtlar kendi içeresinde malzemeye göre çeşitlenmektedir.

Metal, şeffaf ve lingual olarak çeşitlenen bu malzemeler düzenli kullanım ile birlikte etkisini göstermektedir. Örneğin şeffaf braketler saydam olması nedeni ile kolayca görünmez ve tüm gün dahi kullanılabilir. Aynı zamanda cerrahi tedaviler de vardır. Bunlar daha çok kemikleri oturmuş ve artık yaşı yeterli olan kişilerde tercih edilmektedir.

Ankara Ortodonti diş teli tedavileri oldukça avantajlıdır ve aksatılmamalıdır. Çünkü aslında bu tedaviler kısa süreli tedaviler değildir. Genellikle düzenli olarak kullanılması gereken aparatları barındırmaktadır. Hastalığın ciddiyetine göre düzenli doktor kontrolü de aksatılmamalıdır. Ortodontik bir sorunu olan kişilerin ağız sağlığı bozulmaktadır. Benzer bir durum diş sağlığı için de geçerlidir. Çünkü dişler ve ağız doğru formda olmadığında içeri giren mikropların oranı da artacaktır.

Özellikle çocukların diş ve çenelerinin ideal forma getirilmesi sağlıkları açısından oldukça önemlidir. Bazen ise dişler arasındaki boşlukların orantısız oluşu nedeni ile ortodonti tedavileri gerekmektedir. Çünkü bu dişler nedeni ile aşağıdan çıkması gereken dişlerin çıkması mümkün olmamaktadır. Ortodonti tedavileri kapsamlıdır ve pek çok senaryodan söz etmek mümkündür. Buna karşın uzmanlar her durum için gerekli tedaviye sahiptir.

Diş Teli Tedavisi Nedir?

Ankara Diş teli, dişlerin formunun düzeltilebilmesi ve iyi bir ağız diş görüntüsü oluşması için tercih edilmektedir. Bu işlem Ortodonti uzmanları tarafından yapılmaktadır ve bu sayede en iyi şekilde sonuçlanmaktadır. Dişlerin bir arada ve uyumlu bir görüntü elde etmesi için bu tedavi oldukça önemlidir. Diş ortodonti işlemlerinden biri olan diş teli tedavisi her yaştan insana yapılabilmektedir. Ancak özellikle belirli yaşlarda çok daha etkili sonuçlar sunmaktadır.

Diş tellerinin amacı kısaca belirli bir süre boyunca aynı noktaya güç uygulamadır. Bu sayede dişler itilmektedir ve ortak bir tasarıma sahip hale gelmektedir. Diş ortodonti hizmeti aslında kişinin dişlerinin gösterdiği performansa göre farklı sürelere sahiptir. Diş teli teknolojisi her gün gelişmektedir ve bu sayede daha kısa sürede istenen forma gelmektedir. Diş telleri braketlerden oluşur ve delikli görüntüsü ile diş telleri bunun içerisinden geçmektedir. Aslında diş teli 24 saat süren bir tedavidir bu nedenle çok daha ektilidir.

Diş telleri düzenli olarak Ortodonti uzmanları tarafından kontrol edilmektedir. Diş teli tedavisi için ortalama başlangıç yaşı 10 ile 12’dir. Sonrasındaki yaşlarda diş teli kullanımı yine yaygın bir şekilde devam etmektedir. Yetişkin olan kişilerde ise bu tedaviler çok daha geniş bir yaş kapsamında yapılmaktadır. Diş teli tedavisi sabır isteyen bir sürece sahiptir. Diş teli tedavisi düzenli doktor kontrolü ile devam etmektedir. Diş teli çıkarıldıktan sonra dişlerde birtakım ağrılar görmek mümkünüdür. Diş teli tedavisi boyunca yenilecek yiyecek ve içeceklerin seçimi oldukça önemlidir. Cips, kuruyemiş gibi sert yiyecekler, elma gibi sert kabuklu besinler de buna dahildir. Aynı zamanda sakız, karamelli ürünler ve lastik görünümlü birçok yiyecek diş teli tedavisinde kullanılmamalıdır.

Ortodontik Tedavide Yaş Sınırı Var Mıdır Her Yaşta Ortodonti Tedavi Uygulanır Mı?

Ankara Diş ortodonti nedir ve yaş skalası nedir merak konusudur. Ortodontik tedavi hakkında merak edilen şeylerden biri yaştır. Yaş faktörünün en etkili olduğu bilim dalları arasında ortodonti yer almaktadır. Bu nedenle diş ortodontisinde birçok uzman yaş konusuna değinmektedir. Ancak her işlemin yaş skalası farklıdır. Örneğin diş teli taktırmak isteyen biri için en erken yaş 10 ile 12’dir. En etkili yaşlar da bu yaşlar olup 25 yaşına kadar bu etkisi devam etmektedir. Diş ortodontisinde birçok rahatsızlık da ileriki yaşlar için etkilidir.

Özellikle küçüklükte dişlerin yanlış çekilmesi ya da yanlış zamanda çekilmesi, dişler arasında oluşan boşluk, çenede kalan ve çıkmayan dişler gibi pek çok problem görmek de mümkündür. Diş ortodonti nedir sorusu sorulduğunda bu da merak konusu olmaya başlamıştır. Bir ortodonti tedavisi 7 yaş itibari ile başlamalıdır. 7 yaşından sonra düzenli olarak ortodonti kontrolleri gerekmektedir. Bu yaşı belirleyen şey de çocukların daimi dişlerinin bu yaşlarda çıkmaya başlaması ve ortalama 12 yaşına kadar devam etmemesidir.

Benzer bir durum çene bozuklukları için de geçerlidir. 7 ile 8 yaşlarından itibaren çenede oluşabilecek sorunlar veya doğuştan olan problemler için birtakım tedaviler mümkündür. 7 yaşından itibaren her yaşta Ortodonti tedavisi uygulanabilir. Tedavi süreçleri ise değişime açıktır. Tedavi süreçleri ortalama 6 aydan başlayıp 24 aya kadar çıkabilmektedir. Ancak en net bilgi uzmanın onu kontrol ettirten sonra vereceği karar olmaktadır.

Ankara Ortodonti Tedavisi Fiyatları

Ankara Ortodonti tedavisi içerisinde birçok işlem bulunmaktadır. Bu nedenle tedavinin ücretleri de birbirinden ayrılmaktadır. Ortodonti fiyatları içerisine diş teli ücreti girebileceği gibi plak cüreti de girebilmektedir. Ankara Ortodonti tedavisi fiyatları işlemin yapıldığı yer ile de ilişkilidir. Çünkü her klinik farklı ücretten söz edebilir. Bu durumda bir piyasa araştırması yapılabilir.

Bunlara muayene ücretleri de dahil olmaktadır ve muayene ücretleri de çeşitlenmektedir. Ankara Ortodonti tedavisi fiyatları arasında plaklar önemli bir yer kaplamaktadır. Plak tedavisinde plak harici ücret ortalama 10.000 TL civarınadır. Ancak plak kalitesine ve işlemin ağırlığına göre cüret 16.000 TL’ye kadar da çıkmaktadır. Diş teli fiyatları ise çeneye göre değişmektedir. Çift çene diş telleri için ücret 10.000 ile 14.000 TL arasındadır. Tek çene diş telleri ise genellikle 7.000 TL civarında olmaktadır. Ankara Ortodonti fiyatları hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için iletişime geçebilirsiniz.

Ankara Kök/Kanal Tedavisi Endoti

Ankara Endodonti Kanal Tedavisi Latince bir diş terimidir. Endo ‘iç’ anlamına gelirken donti ‘diş’ anlamına gelir. Endodonti ana bilim dalı ise diş özü olarak tanımlanan diş pulpasının iç kısmında yer alan sinir ve damar gibi canlı dokuların dışında dişin etrafını çeviren dokularda oluşan hastalıkların tedavisiyle ilgilenen bir bilim dalıdır. Diş hekimliğinin 5 senelik bölümünü tamamlayan öğrenciler Endodonti alanında uzmanlık eğitimi alır. Uzmanlığı kazanan ve tamamlayan kişilere ise endodonti uzmanı, endodonti doktoru ya da endodontist denir. Ankara Kanal tedavisi diye merak eden kişiler de bu işlemin bir endodonti uzmanı tarafından yapıldığını bilmelidir.

Ankara Kanal tedavisi  sorusu son dönemlerde artan diş ve diş eti rahatsızlıklarından sonra vatandaşlar tarafından merak edilen konular arasında yer almaya başlamıştır. Endodonti günümüzde kanal tedavisiyle birlikte anılmaya başlayan bir daldır. Endodonti uzmanları pulpada görülen hastalıkların önlenmesi için ya da canlı olan pulpada yer edinmiş hastalıkların önlenmesi, dental olarak travmaya uğramış dişlerin tedavisi, endodontik tedavi ile birlikte dişlerin beyazlatılması gibi pek çok tedavi yöntemiyle uğraşır.

Endodonti (Kanal Tedavisi) Nedir?

Endodonti nedir diye bakıldığında aslında bir uzmanlık dalı olduğu söylenebilir. Endodonti bilim dalı günümüzde sık olarak kanal tedavisi ile beraber anılır. Bu bilim dalının hekimlerine ise endodontist denilmektedir. Endodontinin ne olduğunu daha iyi anlayabilmek için diş anatomisi hakkında en temel düzeyde bilgi sahibi olmak gerekir. Sindirim sistemine ait ilk organ ağızda bulunan dişlerdir. Sindirime ait olan ilk hareket ise bu canlı dokulardır. Dişin ağız içerisinde görülen taç kısmı, çene kemiği içinde bulunan kısmına kök kısmı denilir. Dişin gözle görülen bu kısmın en üst katmanında vücudun en sert dokularından olan mine bulunur. Dişin diş eti içerisinde kalan kısmı ise tamamen çene kemiği ile çevrelenmiştir.

Dişin dentin tabakasında pulpa denilen yapı bulunur. Pulpada yoğun damar ve sinirler yer alır. Dişin çıkmasında ve gelişmesinde çok önemli bir rol oynayan pulpa herhangi bir diş rahatsızlığı olduğunda ağrının en çok hissedildiği bölgedir. Bununla birlikte insanlarda ağız iç kısmında çeşitli bakteriler bulunur. Bu bakteriler tüketilen besinlerle birleştiği zaman ağız asitlerinin oluşmasına neden olur. Ağızdaki hijyene dikkat edilmediği sürece bu bakteriler çoğalır ve diş minesine zarar verir. Bu da dişin çürümesine neden olur. Yüzeysel olarak görülen çürüklerin tedavi edilmemesi durumunda yer alan bakteriler çoğalmaya devam eder. Bu da zamanla çürüğün dentin bölgesine geçmesine neden olur. Bu durum kişinin ağrı hissetmesine yol açar. Dişe doğru bir zamanda müdahale edilmediği takdirde çürük pulpaya kadar ulaşır. Burada sinirleri ve damarları tahrip eder ve iltihap oluşumunu neden olur. Dışarıdan gelebilen darbelerde ise travma oluşur. Bu travmalar dişin kökündeki sinirleri ve damarları koparabilir. Diş canlılığını yitirir. Bu durum pulpanın iltihaplanması neden olabilir. Pulpanın iltihaplanması genel olarak soğuk ya da sıcak besinlere karşı hassasiyet, dişte ağrı, çiğneme sırasında ağrının artması gibi belirtilerle kendini gösterir. Aynı zamanda yüzün belli bölgelerinde şişlikler de gözlenebilir. Bu durum kişinin dişini kaybetme riskini artırır. Ankara Endodonti  sorusunu merak eden kişilere ise tam olarak bu gibi hastalıkların tedavisidir denilebilir. Yani kısacası endodonti dişte yer alan enfeksiyonun tamamen yok edilmesi ve dişin kurtulabilmesi için uygulanan bir tedavi yöntemidir denilebilir. Ankara Endodonti uzmanı çekilme riski olan dişlere kanal tedavisine lokal anestezi ile seanslar halinde yapar. Ortalama olarak iki ila üç seans arasında tedavi tamamlanmış olur. Fakat enfeksiyonun niteliğine göre bu süre değişebilir. Her seans ortalama 1 saat sürer. Enfeksiyona neden olan bakteriler tamamen temizlenir. Dişin köküne kanal doldurulur. Daha sonra dişin üst kısmı kapatılarak tedavi tamamlanır. Ankara Endodonti ile bu haliyle normal dişlere göre daha kırılgan bir yapı olsa da bu diş ömür boyunca kullanılabilir.

Kanal Tedavisini Gerektiren Durumlar Nelerdir?

Ankara Endodonti diş tedavisi her durumda gereken bir tedavi yöntemi değildir. Kanal tedavisini gerektiren durumlar en çok dişin üzerindeki çatlaklar ve derin çürüklerdir. Diş eğer iyileşemeyecek kadar zarar gördüyse bu gibi durumlarda pulpa kısmı tamamen çıkarılır ve dişin korunması sağlanır. Yani dişte kanal tedavisi yapmanın en büyük avantajı canlı dişi kurtararak dişin kemik yapısını kaybetmemektir. Dişin kemik yapısında kayıp olmadığı zaman diğer dişleri etkilemeyecektir. Eğer Ankara Endodonti tedavisi yapılmazsa bu durumda diğer dişler de etkilenebilir ve geri dönülmez sonuçlara neden olabilir. Kanal tedavisini gerektiren durumlar genel olarak boyunda da yüzde şişlik görülmesi, ısırma ya da çiğneme esnasında ağrı oluşması, soğuk ya da sıcak besinleri karşı aşırı hassasiyet, diş etleri üzerinde sivilce gibi yaraların oluşması, diş etinin şişmesi, yansıyan diş ağrısı, dişlerin çatlaması, derin çürüklerini oluşması ve koyulaşmış diş etleridir. Bu gibi sorunlar görüldüğü zaman endodonti uzmanı muayene yaptıktan sonra kanal tedavisi yapacaktır. Bu sayede ömür boyunca dişlerin kullanılabilirliğini artırır. Eğer kanal tedavisi yapılmazsa çürük çene kemiğine kadar ilerler ve çene kemiğinin erimesine yol açabilir.

Her Dişe Kanal Tedavisi Yaptırabilir Miyim?

Ankara Dişte kanal tedavisi her dişe yapılabilir mi sorusu da pek çok kişi tarafından merak edilir. Fakat bu tedavi her diş için uygun değildir. Eğer bir dişin kök yapısı iyi ve sağlıklıysa, dişin üzerinde kistik durumlar yoksa ve diş kurtarılabilir bir derecedeyse kanal tedavisi yapmak bu anlamda mümkündür. Genel olarak canlı bir dişe uygulanan kanal tedavisinin başarısı ortalama %90’dır. Pulpada kalıcı bir hasar ya da enfeksiyon varsa bu durumda kanal tedavisi yapılmalıdır. Tedavi edilmemiş olan bazı çürükler pulpa enfeksiyonuna sebep olabilir. Dişin minesi dentinde oluşan çürük sebebiyle kökün kanalına kadar madde kaybına uğratır. Bu da pulpanın enfeksiyon kapmasına neden olur.

Dişin en üst kısmında bulunan enfeksiyonların geçmesi için antibiyotik verildiğinde herhangi bir sonuç almak mümkün değildir. Bu nedenle enfeksiyon çok daha büyük iltihaplanmalara neden olur. Aynı zamanda iltihaplanmış olan enfeksiyon bir süre sonra dişin köküne ulaşır. Bu nedenle antibiyotikler kan dolaşımı ile bu enfeksiyona ulaşamaz. Ankara Endodonti diş tedavisi de bu sebeple uygulanır. Dişte oluşan çatlama, travma, kırılma ya da yapılan dolgular ve derin restoratif çalışmalar bir süre sonra pulpaya zarar verir. Diş için yapılabilecek herhangi bir işlem de buraya zarar verebilir.

Ankara Endodonti daha çok gece uykudan uyandıran ağrı, soğuklar ya da sıcakla başlayan ve uzun süre geçmeyen ağrı, yüzün belli bölgelerde şişlik gibi belirtiler ile tanısı konulan bir tedavi yöntemidir. Eğer endodonti tedavisi yapılmazsa pulpada yer alan bu iltihap şiddetli derecede ağrıya neden olur. Enfeksiyon bir süre sonra apse oluşumuna da neden olmaktadır. Dişi çevreleyen kemikte de hasara sebep olabilir. Doğal bir dişi korumak diş hekimleri tarafından her zaman tercih edilir. Bir veya birden daha fazla dişin eksikliğinin oluşumunda diğer dişlerde yer değiştirebilir. Bu da ağız içerisindeki dişlerin duruş şeklinin bozulmasına neden olur. Aynı zamanda doğal dişler korunduğu zaman köprü ya da implant gibi derin ve pahalı tedavi yöntemlerine gerek kalmaz. Hasar görmüş olan bir dişe kanal tedavi uygulanmazsa dişte yer alan enfeksiyon bir süre sonra yayılmaya başlar. Ağız içerisinde diğer dişlere de bu çürükler yayılabilir. Ankara Endodonti ile bu durumun önüne geçilebilir ve ömür boyu kullanılabilir.

Diş Kanal Tedavisi Nasıl Yapılır?

Ankara Diş kanal tedavisi nasıl yapılır sorusu bu tedavi yönteminin uygulanacağı kişiler tarafından merak edilen konular arasında yer alır. Ankara Kanal tedavisi yapılmadan önce dişe uygulanacak tedavinin aşamaları belirlenir. Daha sonra tedavi işlemlerine başlanır. İlk olarak ön dişin arka tarafında ya da azı dişlerinde bir delik açılır. Daha sonra zarar görmüş pulpa bulunduğu yerden çıkarılır. Çıkarılan pulpa boşluğuna ise çeşitli işlemler uygulanır. Bu işlemlerin en başında kök kanallarının tamamen temizlenmesi yer alır. Pulpa boşluğu bu temizleme işlemleri sırasında iyice genişletilir ve kanal dolgusunun yerleştirilebilmesi için şekillendirilir.  Ankara Kanal diş tedavisi eğer daha fazla seansta gerçekleştirilecekse seanslar arasında dişi koruyabilmek amacıyla açılan deliğe geçici bir dolgu yapılır. Bu sayede kişiler yemek yediği zaman buraya herhangi bir bakteri ya da yemek artığı gelmez. Eğer boşluk olan bölgeye bakteri geldiği zaman tedavi biraz daha aksayabilir. Tedavinin devamında kanal tedavisi nasıl yapılır diye bakıldığı zaman diğer seansta geçici dolgular çıkartılır. Daha sonra pulpa boşluğu ve buraya açılan kanal kalıcı bir şekilde doldurulur. Kanal tedavisinde uygulanan kauçuk bir malzeme dolgunun üzerine yerleştirilir. Kanal tedavisine uygun bir yapıştırıcı ile yerine yapıştırılır. Bazı durumlarda yapısal destek oluşturabilmek için kanalın içerisine plastik ya da metal çubuk da konulabilmektedir. Bu durum genelde dişin yapısına göre değişiklik gösterir. Ankara Diş kanal tedavisi son aşamasında doğal bir görünüm elde edebilmek için ve dişin şeklinin eski haline getirebilmek için de dişe en uygun olan bir malzeme ile kaplanır. Eğer diş kırıldıysa bu malzeme yerleştirmeden önce dişi onarmak için gerekli uygulamalar da yapılır.

Ankara Kanal Tedavisi

Ankara kanal tedavisi pek çok endodontist tarafından yapılmaktadır. Şu an sadece Ankara içerisinde değil aynı zamanda çevre illerden de çok fazla gelen oluyor. Çünkü en iyi doktorlar genel olarak büyük şehirlerde bulunur. Endodonti önemli bir tedavi olduğu için en iyi doktorlarda yaptırmak sağlık açısından oldukça büyük önem taşır. Ankara kanal tedavisi hem hijyenik hem de temiz bir ortamda yapılır. Bu da hem hastanın kendini daha iyi hissetmesini sağlar hem de meydana gelen enfeksiyonun daha fazla kötü ortamda olmamasını sağlar. Kanal tedavisi sayesinde kişiler hem çürüğün oluşturduğu ağrıyı geçirir hem de çene kemiğine kadar enfeksiyonun inmesini engeller. Bu sayede dişin temel yapısı korunur.

Ankara Kanal Tedavisi Fiyatları

Ankara Kanal tedavisi fiyatları genel olarak dişin durumuna göre değişiklik gösterir. Eğer diş çok ileri derecede enfeksiyona uğradıysa bu durumda yapılan tedavi seanslarında değişiklik olacaktır. Böylece fiyatı ortalamaya göre daha yüksek olabilir. Fakat daha başlangıç aşamasında çürük fark edildiyse bu durumda tedavi süreci de daha kısa olur ve tedavinin fiyatı da bu anlamda değişiklik gösterir.

Ankara Kanal tedavisi fiyatları aynı zamanda doktorun deneyimine göre de belirlenir. Uzun süredir bu alanda çalışan ve her türlü çürüğü gören, bu çürüğün tedavi edilmesini sağlayan deneyimli doktorların seans fiyatı biraz daha fazla olabilir. Bu nedenle kanal tedavisi uygulamak isteyen kişiler bu alanda kendine en uygun doktoru da araştırmalıdır.

Ankara Ağız Diş ve Çene Cerrahisi

Ağız Diş ve Çene Cerrahisi

Ankara Ağız diş çene cerrahi uzmanı tüm yaş aralığındaki insanlara yapılabilen tekniklerden biridir. Diş ya da çene bölgesinde meydana gelen yumuşak ve sert dokuların zarar görmesi sonucunda çeşitli yaralanmalara, bozukluklara ve hastalıklara neden olur. Bu durumda da gerekli muayene sonucunda tanı konulur. Konulan tanıya göre de uygulanan Ankara Ağız Diş ve Çene Cerrahisi tedavisi bozuklukların eski haline dönmesine yardımcı olur. Bu çalışma kapsamı içerisinde çeşitli yöntemler de uygulanır.

Ağız Diş ve Çene Cerrahisi ana bilim dalı çalışması içerisinde dişlerin cerrahi ya da normal çekilmesi, gömülü olan dişlerin çekilmesi, zigomatik ve dental implant uygulamaları, çene tümörleri ve kistinin tanı ve tedavisi, preprotetik cerrahi operasyonları, kemik ogmentasyonları, sinüs tabanını yükseltme işlemleri, ortognatik cerrahi operasyonlar, kemik ogmentasyonları, travmatik olan diş ve destek dokularında oluşan yaralanmaların tanı ve tedavisi, çenede oluşan kırıklıkların konservatif ve cerrahi tedavisi, çene eklemindeki hastalıkların tedavisi yer alır.

Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Nedir?

Ankara Ağız Diş ve Çene Cerrahisi  aslında çok geniş kapsamlı bir cevaba sahiptir. Bu anabilim dalı içerisinde ağızdaki tüm yumuşak dokular, çene, dişler ve çene ekleminin dış etkenlerden ya da iç etkenlerden ortaya çıkan rahatsızlıkların ya da hastalıkların teşhisi konulur. Aynı zamanda bu Tesisin devamında hastalıkların tamamen ortadan kaldırılabilmesi için yapılan tedaviler denilmektedir. Yapılacak olan tüm işlem tipi tamamen hastanın durumuna göre değişir. Çünkü bu anabilim dalı içerisinde çok çeşitli hastalıklar bulunmaktadır. Hastanın durumuna göre yapılan cerrahi işlemlerinde ise lokal anestezi, genel anestezi ya da bilinçli sedasyon yapılmaktadır.

Ankara Ağız Diş ve Çene Cerrahisi konusunda aslında oldukça çeşitli tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Günlük almış ya da sürmüş olan dişlerin çekilmesinde veya bunun sürdürülmesinde uygulanan tedavilerden biridir. Dental olarak implant uygulamaları ve gerek görüldüğü zaman sinüs yükseltme uygulamaları da yapılmaktadır. Bu anabilim dalı içerisinde protez yapımından önce ağız içerisinde yer alan sert ve yumuşak dokuların cerrahi müdahale ile düzenlenmesi de yapılır. Ağız içerisinde yer alan yumuşak dokular yani kas, dudak, dil, damak ya da yanak gibi alanlar; diş ve kemikler gibi sert dokularda gelişen tümöral ya da kistik oluşumların tedavileri de yapılır. Çene ve yüz bölgesinde oluşan enfeksiyonları tedavisi de bu ana bilim dalı içerisinde yapılmaktadır. Çene ve diş kırıklarının tedavisi de yapılır. Eklem hastalıklarında ya da çene kemiği kırıklarında cerrahi olarak müdahale yapılır. Çene kemiklerini ve bu kemikleri çevreleyen yumuşak dokularda da herhangi bir rahatsızlık olduğu zaman düzeltmeler yapılır. Aynı zamanda implant cerrahisi de bu alanın içerisinde yer alır. Ağız diş ve çene cerrahisi Ankara genel olarak diş hekimi fobisi olan kişilerde sedasyon ya da genel anestezi altında yapılmaktadır. İleri evre olmadan tedavinin bir an önce yapılması çok önemlidir.

Ankara Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı

Ankara Ağız Diş ve Çene Cerrahisi uzman doktorlar tarafından yapılan müdahaleler içerisindedir. Şu an Ankara’nın pek çok bölgesinde Ankara Ağız diş çene cerrahisi konusunda insanlara yardım eden diş hekimi bulunmaktadır. Bu alan yaşam kalitesi için oldukça önemli bir alan olduğu için insanların hekim seçiminde çok dikkatli olması gerekir. Çünkü herhangi bir yanlış tanı ya da yanlış müdahale sonucunda tüm rahatsızlık daha da kötüleşebilir. Bu nedenle deneyimli, uzmanlığını almış olan ve alanında çok kez ameliyata girmiş doktorları araştırmak önemlidir. Ankara Ağız Diş ve Çene Cerrahisi genel olarak uzman doktorları barındırır. Bu konuda diş hekimlerine güvenmek ve tüm şikayetleri detaylı bir şekilde aktarmak önemlidir. Aktarılan detaylara yönelik olarak da en doğru tedavi planlaması yapılacaktır.

Diş Çekimi Sonrası Yapılması Gerekenler Nelerdir?

Ankara Ağız ve diş cerrahisi içerisinde diş çekimi de sıklıkla yapılan tedavi yöntemlerinden biridir. Hatta en çok başvurulan tedavi yöntemlerinden biridir de denilebilir. Çünkü dişte herhangi bir problem meydana geldiğinde diğer dişleri de etkilememesi adına çekim işlemleri yapılır. Bu her yaşta insanın karşısına gelebilecek tedavi yöntemlerinden biridir. Diş çekim işlemi tamamlandıktan sonra yapılması gerekenler ise kişiye özel değil genel olarak herkesin dikkat etmesi gereken noktalardır.

Ankara Ağız Diş ve Çene Cerrahisi müdahalesi ile diş çekimi gerçekleştikten sonra dikkat edilmesi gereken bazı hususlar bulunmaktadır. Diş çekimi gerçekleştikten sonra az en az yarım saat süreyle herhangi bir maddeyle çalkanmamalıdır. Ağız çalkalandığı zaman iyileşme daha da geç olacaktır. Çünkü kanın pıhtılaşması engellenir. Diş çekimi yapıldıktan sonra hekimin yerleştirdiği tampon yaklaşık olarak 15- 20 dakika kadar sıkıca ısırmalıdır. Bununla birlikte tükürüğün normal olarak yutulmasına gerekir. Çünkü tükürüğü biriktirmek ya da sürekli tükürmek kanın pıhtılaşmasını engeller. Sızıntı şeklinde olan kanamalar ortalama 6 ila 24 saat arasında devam edebilir. Bu nedenle kanamanın çok olduğunu düşünüp hemen paniğe kapılmamak önemlidir. Bu konuda diş hekimine danışmak en doğrusu olacaktır. İşlemden sonra ağrı hissedilebilir bu durumda yine hekime danışarak bir ağrı kesici ya da aspirin alınabilir. Diş çene kemiğine bağlı olan bir yapı olduğu için çekimden sonra ortaya kemik çıkabilir. Bu sebeple orada dişten bir parça kaldığı da düşünülebilmektedir. Fakat bu bölgeye dil ile ya da farklı bir maddeyle dokunmamak gerekir. Birkaç gün içerisinde bu kemiğin üzerine diş etinin geleceği de görülecektir.

Diş cerrahisi yapıldıktan sonra tahriş olmaması için acı ya da sıcak besinlerden kaçınmak önemlidir. Diş çekiminden sonra 24 saat içerisinde alkol ya da sigara kullanılmamalıdır. Çekimden hemen sonra araba kullanmamaya dikkat etmek gerekir. Çekimden sonra yüksek bir yastık kullanıp dinlenmek önemlidir. Aynı zamanda sıcak banyonun da yapılmaması gerekir. Ağızdaki uyuşukluk geçene kadar herhangi bir şey yenmemelidir. Çünkü farkında olmadan uyuşuk olan bölgeler yaralanabilir. Diş çekimi yapıldıktan yaklaşık 24 saat sonra normal diş bakımı uygulanmalıdır. Yüzde şişme, 24 saat geçse de geçmeyen kanama ya da ağızda kötü bir koku ve tat olursa diş hekimine başvurmak önemlidir.

2O Yaş Diş Çekimi Nedir?

Ankara Ağız ve diş cerrahisi alanı içerisinde 20 yaş diş çekimi de bulunmaktadır. 20 yaş diş her insanda çıkar. Fakat insanlarda farklı şekillerde ortaya çıkar. Yani bazı kişilerde 20 yaştan çok daha erken çıkarken bazı kişilerde 20 yaşından çok daha sonra ortaya çıkabilir. Bununla birlikte bazı insanlarda 20 yaş çıktığında çok fazla ağrı ve acı oluşur. Bu durum genelde kişilerin ağzında yeni bir diş için yeterli yer olmamasından kaynaklanır. Bu durumda bir diş hekimine başvurularak yeni çıkan 20’lik dişin alınması önemlidir. Çünkü bu diş alınmadığı zaman diğer dişlerin de yapısını bozabilir. 20’lik diş ağzın her köşesinde yer alan en arkadaki azı dişinin arka kısmında çıkar. Ankara Ağız Diş ve Çene Cerrahisi için başvuran herkesin bu dişi aldırması zorunlu değildir. Eğer kişinin ağzında yeni bir diş için yeterli yeri varsa bu ameliyata gerek kalmaz. 20’lik yaş bazı durumlarda ise hiç çıkmaz ve etin altında gömülü kalır.

Gömülü Diş Nedir?

Gömülü diş, diş cerrahisi alanında olan terimlerden biridir. Genelde 20’lik diş olarak bilinse de bazı durumlarda normal dişlerde de ağızda gömülü kalma gibi durumlar görülebilir. Diş görünebilir bir yere çıkmadan etin altında kaldıysa bu duruma gömülü diş denir. Gömülü diş bazı durumlarda kişiye herhangi bir zarar vermese de belirli zamanlarda ağrı ya da iltihaplanma olarak görülebilir. Bu durumda Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Ankara uygulanarak dişin yerinden çıkarılması gerekir. Bu yöntem içerisinde dişin olduğu yerdeki diş eti diş hekiminin müdahaleleri ile kesilir. Daha sonra gömülü olan diş yerinden çıkarılır. Tüm işlem tamamlandıktan sonra yine diş hekimi tarafından dikim işlemleri gerçekleşir. Ankara Ağız Diş ve Çene Cerrahisi tamamlandıktan sonra birkaç gün diş çekiminden sonra yapılması gerekenlere dikkat edilmelidir. Herhangi bir enfeksiyon kapmadığı sürece kısa bir süre içerisinde iyileşecektir.

Çene Kisti Nedir?

Ankara Ağız çene cerrahisi alanlarından biri olan çene kisti de ağız ve çene bölgesinde çıkan rahatsızlıklardan biridir. Çene kisti kemikte ya da yumuşak doku içerisinde yerleşim gösteren ve içerisinde bazı zamanlarda püre kıvamında sıvı bulunan etrafı ise doku ile kaplanmış olan boşluklara denir. Bu yapılar bulundukları bölgede genişler ve büyür. Fakat bu büyüme ve genişleme yavaş bir şekilde ilerler. Kist yapıları aslında insanın vücudunun her tarafında oluşabilir. Fakat en çok çene bölgesinde görülmektedir. Çene bölgesinde vücudun diğer bölgesinde yer alan kemiklere göre çok daha sık bulunur. Ankara Ağız çene cerrahisi müdahalesi ile teşhis edilebilen yapılardır. Genelde bazı belirtileri olur. Fakat daha çok belirsiz bir şekilde ilerler. Çok ileri evrelerde artık belirtilerini gösterir. Bu durumda ise büyük müdahaleler ya da ameliyat gerektirebilir. Ağız içerisinde akıntı, diş etine ya da dişe ait sorunlar, kötü koku ve kötü tat, diş kenarlarına ya da çene de görülen ağrısız şişlikler genelde çene kistinin belirtileri arasında yer alır. Çok daha ileri evrelerinde ise ağzını açamama, dişte sallanma, his kaybı ve patolojik kırıklara rastlanabilir.

Ankara Ağız diş ve çene cerrahisi çene kistinin tedavi yöntemidir. Uzman bir çene cerrahisi tarafından ameliyat ile kist bulunduğu yerden çıkartılır. Eğer çene kistlerine en doğru zamanda müdahale edilmezse yüzde iltihap, şişlik, kötü ya da iyi huylu tümör oluşumu, çene kemiğinde deformasyon oluşması, dişte ağrı gibi pek çok soruna neden olabilir. Çene kistinin tedavisinde doğru tedavi, erken tanı ve uzman cerrah seçimi oldukça önemlidir. Aynı zamanda çenede bulunan kistlerde ameliyat öncesinin değerlendirmesi, lezyonun tamamen yerinden çıkarılması, radyografik kontrollerin yapılması tedavinin başarılı olması için oldukça önemlidir. Çene kist ameliyatı hastanın durumuna göre genel ya da lokal anestezi ile yapılır. Diş eti kaldırılır ve oluşan kist tamamen temizlenir. Daha sonra bu bölgeye dikiş atılarak kapatılır. Eğer kistler çok büyük ise önce küçültülür daha sonra cerrahi işlem yapılarak yerinden çıkartılır.

Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Tedavi Fiyatları

Ankara Ağız Diş ve Çene Cerrahisi fiyatları genel olarak hastalığa göre değişiklik gösterir. Çünkü bu alan içerisinde çok fazla farklı hastalık ve rahatsızlık vardır. Bu anlamda kişilere net bir fiyat mümkün değildir. Hastalığın ne olduğu bilinse dahi tedavi sırasında çok daha farklı durumlarla karşılaşmak mümkün oluyor. Bu nedenle genel olarak Ağız Diş ve Çene Cerrahisi fiyatları ortalama olarak verilse de net fiyatlandırma tamamen tüm tedavi bittikten sonra belli olur.

Ankara Çocuk Diş Hekimliği (Pedodonti)

Pedodonti (Çocuk Diş Hekimliği)

Ankara Çocuk Diş Hekimliği alanı yetişkinlerden çok daha farklıdır. Çünkü çocukların ağız yapısı ve yetişkinlerin ağız yapısı birbirinden çok daha farklıdır. Sadece ağız yapısı olarak da değil diş ve diş eti yapısı da birbirinden farklıdır. Bu nedenle 5 senelik diş hekimliği bölümünü bitiren kişiler ayrıca çocuk diş hekimi olabilmek için uzmanlık okur. Bu anlamda çocukların ağız yapısına tamamen hâkim olurlar.

Ankara Çocuk Diş Hekimliği genel olarak 0- 13 arasındaki yaş gurubuna hitap eder. Bu yaş grubunla olan çocukların daimî ve süt dişlerinin sağlığının korunması, travma, kalıtımsal, çürük ve bunun gibi etkenlerin dişler üzerinde oluşturduğu sorunların giderilebilmesini hedefleyen bir ana bilim dalıdır. Pedodonti bebeklik çağından beri çocukların ağız ve diş sağlığını düzenlemek için ve çene yüz bölgesinin gelişimini düzenli bir şekilde takip ve tedavi eden bununla birlikte koruyucu önlemler de alan bir diş hekimliği alanıdır. Bu alanla ilgilenen diş hekimlerine ise pedodontist denir.

Pedodonti (Çocuk Diş Hekimliği) Nedir?

Ankara Çocuk Diş Hekimliği nedir özellikle yeni doğum yapmış kişilerce araştırılan konular arasın yer alır. Aslında bebeklikten ergenliğe kadar olan süreci takip eden bir bilim dalıdır. Çocukların ağız yapılarını inceleyen herhangi bir sorun olduğunda bunu tedavi eden ya da yüz bölgesinin gelişimini düzenli bir şekilde inceleyen bilim dalına denilir. Ankara Pedodonti nedir diye bakıldığı zaman aslında bu alan ile ilgilenen diş hekimliği alanının tıp dilindeki adıdır. 0- 13 yaş arasında olan çocukların ağız içerisindeki gelişimini inceler ve destekler. Gerektiği yerde ise tedavi yapar.

Ankara Çocuk Diş Hekimliği nedir sorusuna çocukların ağız yapısıyla ilgilenen bilim dalıdır demek aslında biraz dardır. Bu alanla ilgilenen diş hekimleri aslında çocuk, bebek ve gençlerin ağız ve diş sağlığı gereksinimlerini yönelik olarak önleyici, bununla birlikte tedavi edici her türlü koruyucu ve tedavi uygulamalarını gerçekleştirmektedir. Ankara Pedodonti nedir diye bakıldığında aslında sadece tek bir tedavi yöntemi değil birden fazla tedavi yöntemini göz önünde bulundurmak gerekir. Çocuk protezleri, ağız ve diş bakımı, ağız ve diş bakımı ile ilgili beslenme önerileri, diş çekimi, diş çürüğü önleyici ve koruyucu uygulamalar (Fissür Örtücü, Fluorid Jeli, Fluorid Verniği), diş travmalarında tedavi, kanal tedavileri, ampütasyonlar, endodontik tedaviler, kötü ağız alışkanlıklarına tamamen durdurmaya yönelik tedaviler (parmak emme, dudak ısırma, tırnak yeme ve benzeri), yer tutucular, süt ve genç dişlerde dolgular, gibi alanlara ayrılır.

Ankara Pedodonti

Ankara Pedodonti ile çocukların her türlü tedavisi kolay bir şekilde yapılabilir. Genelde büyük Ankara gibi büyük şehirlerde çocukların ağız içerisindeki her türlü tedavisi yapılır. Buna yönelik olarak da muayene yapılır. Ankara’da görev alan uzman doktorlar bu konuda hem çocuklara hem de çocukların ailelerini destekler. Ankara Çocuk Diş Hekimliği hem bebeğin o anki dişlerinin durumunu hem de ileride nasıl bir süreç işleyeceğini belli eder. Bu anlamda ilk dişlerini çıkarmaya başlayan çocukların muayeneye gitmesi çok önemlidir. Düzenli olarak diş kontrolü yaptırmak hem gelecekte dişlerin daha düzgün olmasını sağlar hem de ileride çıkacak sorunların önüne geçmiş olur.

İlk Diş Muayenesi Önemli Midir?

Ankara Çocuk diş hekimi genel olarak bebek ve çocuklarla ilgilenir. İlk diş muayenesi önemli mi soruları yeni anne ve baba olmuş kişiler tarafından merak edilir. Bebekler ilk diş çıkarmaya başladığı zaman doktora gitmelidir. Ağız ve diş sağlığı için ilk muayene aslında çocukların dil gelişimi ve konuşma yeteneğini etkiler. Bu nedenle diş hekimleri tarafından oldukça önemseyen bir konudur. Yetişkin bir insanın ağzında toplamda 32 adet diş bulunur. Bunlardan alt ve üst çenede ayrı ayrı hesaplandığı zaman 4 adedi kesici, 2 adedi köpek, 6 adedi azı dişi, 4 adedi ise küçük azı dişidir. İlk çıkan dişler ise çocukluk çağında çıkar. Aynı zamanda süt dişi ismini alır. Süt dişleri toplamda 20 adettir. Çocuklar için yapılan ilk muayene pedodonti tarafından yapılır. İlk muayene içerisinde sadece diş çürükleri değil aynı zamanda çocuğun çene yapısı da kontrol edilmektedir. Dişlerin daha doğru bir şekilde gelişimini tamamlayabilmesi için, dudak ve çene yapısında istenmeyen görüntü ve sağlık sorunlarının tespit edilebilmesi için ve herhangi bir sorun olursa tedavi açısından erken tedavi uygulanabilmesi için ilk muayene oldukça önemlidir. Her pedodonti çocukların ilk muayenesine kesinlikle gitmesi gerektiğini önerir.

Diş Çıkarma Süreci Nasıldır?

Ankara Çocuk diş hekimi diş çıkarma süreci konusunda genelde anneleri ve babaları uyarır. Çünkü çocukların diş çıkarıp çıkarmadığını anlamak önemlidir. Sağlıklı bebeklerde genelde çıkartma dönemi yaklaşık 6- 7 aylıkken başlamaktadır. Fakat bu süreç her bebeğe göre değişiklik de gösterir. Bebeklerde diş çıkarma genel olarak genetik faktörler ile ilişkilidir denilebilir. Anne babanın ya da diğer çocukların ilk dişlerini çıkartma zamanı o bebeğin ilk dişinin ne zaman çıkacağını da belli eder. Diş çıkartma dönemine genel olarak 2 aylık ile 14 aylık arasında girilir. Diş çıkartma dönemi genel olarak 20 süt dişi tamamlanana kadar devam eder. Bu da yaklaşık olarak 27- 28 aya tekabül eder. Bebeklerin dişleri genelde tek tek, aynı anda ya da 1- 2 ay arayla çıkabilir.

Ankara Çocuk diş doktoru genel olarak diş çıkarma döneminde bebeklerin iştahını azaldığını söyler. Bu süreç içerisinde bebekler daha çok sulu besinleri tercih eder. Çocuklar hala emiyorsa bu süre içerisinde memede kalmak isteyebilir. Diş çıkarma çıkarma sürecinde olan bebekler daha çok ateş, aşırı salya akıtma, geceleri yoğunlaşan huzursuzluk, ağız kenarındaki kızarıklıkların oluşması, salya akmasının durmaması, diş etinde kaşıntı nedeniyle parmakların ya da elin sürekli ağza gitmesi, her şeyi ısırma isteği, diş etinde ağrı oluşması, kulaklarda ağrı oluşması, her gün yapılan dışlamaya göre kıvamı biraz daha cıvıklaşmış ishalin artması, diş etinde şişme ya da iştahsızlık gibi belirtiler çocuğun diş çıkardığını gösterir. Her Ankara pedodonti bu süreç içerisinde bebeğin dişlerini rahatlatmayı söyler. Bazı jeller diş etlerini sürerek diş eti ağrısını hafifletir. Ya da içeriğinde papatya, kalsiyum gibi maddeler bulunan granüller de kullanılabilir. Bunlar dişlerin kaşınmasını azaltır. Bu da bebeğin bu süreci daha rahat atlatmasına neden olur. Tam olarak tüm belirtilerin ortadan kalkabilmesi için tüm süt dişlerinin çıkması gerekir.

Biberon Çürüğü Nedir?

Ankara Pediatrik diş hekimi biberon çürüğü konusunda aileleri uyarır. Genelde altı yaşından daha küçük olan bebeklerde çürük başlangıcı ya da çürük gibi beyazlık oluşumu görülebilir. Genelde çürük sebebiyle kaybedilen diş sayısı artmaya başladıysa bu durum çocukluk çağı çürüğü olarak geçer. Çocukluk çağı çürüğü ise halk arasında biberon çürüğü olarak bilinir. Bu durumun en büyük sebebi bebeklik döneminden itibaren ortaya çıkan dişlerin uzun süreli olarak dişlerin şeker içerikli besinlerle temas etmesi sonucu olur. Aynı zamanda bebeklerin uyku arası şekerli besin tüketimi biberon çürüğüne sebep olur. Ankara Çocuk diş doktoru bu sebeple meyve suları, inek sütü, formül süt gibi besinlerin biberon çürüğüne neden olabileceğini söyler. Bebekler uyurken huzursuzluk çıkardığı zaman uykuya geçiş sırasında ya da uyku sırasında anneleri tarafından tatlandırılmış süt içeren biberon ya da bir tatlıya batırılmış olan emzikler verilebilir. Bu besinler gece boyunca bebeğin ağzında kaldığı sürece çürük oluşmasına neden olur. Çünkü gece uykusunda tükürüğün akış hızı azalır. Bu durumda da tükürüğün dişler üzerindeki koruyucu özelliği de azalmış olur. Pedodonti gece boyunca dişin üzerinde kalan tatlandırıcının ağız içerisinde çeşitli mikroorganizmaları oluşturabileceğini söylüyor. Bu gibi besin kaynakları da biberon çürüğü denilen çürük türünün oluşmasına sebep olur. Biberon çürüğünün oluşmaması için anne ya da babalar uyurken çocuklara tatlı besinler vermemelidir. Aynı zamanda ağız bakım rutininin de düzenli bir şekilde yapılması önemlidir.

Süt Dişleri Önemli Midir?

Ankara Pediatrik diş hekimi süt dişlerinin önemli olduğundan bahseder. Çünkü çocuğun gelişme ve büyüme çağının en aktif olduğu önemler süt dişlerinin çıktığı dönemlerdir. Bu anlamda beslenme de süt dişlerinde büyük rol oynayan etmenlerden biridir. Pedodonti süt dişlerinin önemini daha çok çocukların konuşmaya başladıkları süreç içerisinde bir destek olduğundan bahseder. Yani bir çocuk yeni kelimeleri öğrenirken dişlerinden destek alır. Bu da daha düzgün konuşmasını sağlayan bir nedendir. Eğer çocuk düzgün konuşmadığını hissederse konuşmayı reddedebilir. Bu nedenle önemlidir. Ankara Çocuk Diş Hekimliği aynı zamanda süt dişlerinin daimî olan dişleri koruduğundan da bahseder. Daimî dişlerin doğru bölgelere gelmesini sağlar. Bu da kişilerin ilerde karşılaşacağı ortodontik sorunların önlenmesine yardımcı olur. Aynı zamanda süt dişleri kasların ve çene kemiğinin normal bir şekilde oluşmasını sağlar.

Çürük Oluşumunu Önlemek Mümkün Müdür?

Ankara Bebek diş doktoru hem çocukluk çağındaki hem de yetişkin dönemindeki kişiler için çeşitli öneriler vererek diş çürüklerinin azaltılmasını sağlar. Çürük oluşumu başladıysa bunun ilerlemesini önlemek aslında mümkün değildir. Fakat çeşitli yöntemlerle azaltmak mümkündür. Çürüğe sebep olabilecek çok fazla bakteri vardır. Bu bakteriler ise genelde şeker ile beslenirler. Bu nedenle kişiler ve çocuklar ne beslenmene dikkat etmelidir. Meşrubat, içecek, çikolata gibi şekerli besinlerin düzenli olarak tüketilmesi diş çürüğünün oluşmasına neden olur. Bu gibi besinler yerine sebze, su gibi sağlıklı atıştırmalıklar tercih edilmelidir. Ankara Çocuk diş hekimliği iyi bir ağız bakım rutininin her türlü çürük gelişimini azaltacağını söyler. Dişler günde iki defa florürlü bir diş macunu yardımıyla fırçalandığı zaman ve bir defa diş ipi ile detaylı bir şekilde temizlendiği zaman çürük oluşumu riski azaltılır. Aynı zamanda çürük diş oluştuğu zaman bunun bir Ankara Pedodonti tarafından tedavi edilmesi de önemlidir. Çünkü düzenli olarak kontrol edilmesi diş hekiminin diş üzerinde oluşan tartar ve plakları temizlemesini sağlar. Diş hekimleri dış yüzeyde bulunan her türlü lekeyi düzenli bir şekilde temizlediği için çürük ortaya çıktığı zaman kolayca temizlenir ve çok daha ciddi bir duruma gelmeden kısa bir süre içerisinde tedavi edilebilir.

Çocuk Diş Hekimliği Tedavi Fiyatları

Ankara Çocuk Diş Hekimliği genel olarak hastalara net bir fiyat veremez. Çünkü her çocuğun muayene için şikâyeti birbirinden farklıdır. Buna yönelik olarak yapılan tedavi de farklı olacaktır. Bu nedenle herhangi bir Pedodonti muayeneye gelmiş olan çocuğa net bir fiyat söyleyemez. Özellikle çok daha büyük sorunlar için başvuran çocukların nasıl tedavi olacağı önceden kestirilemez. Genel olarak tedavi sırasında gelişim desteklenmesi için çeşitli yöntemler uygulanır. Bu neden herhangi bir Ankara bebek diş doktoru tedaviler için net bir fiyat belirleyemez.

Ankara Zirkonyum Tedavisi

Ankara Zirkonyum

 Ankara Zirkonyum Diş Kaplama Tedavisi dioksit alt yapısı olan porselen diş kaplaması yöntemine zirkonyum denir. Son gelişen teknoloji sayesinde son dönemlerde diş tedavilerinde çok fazla kullanılmaya başlanmıştır. Sağlam ve dayanıklı bir yapısının olmasıyla birlikte diş hekimlerinin de en çok önerdiği kaplamalardan biridir. Özellikle dişlerinin çoğunu yaptıracak olan kişiler zirkonyum kaplama ile hem uzun süreli kullanım sağlar hem de estetik bir görüntüye sahip olur.

Zirkonyum Nedir?

 bir kaplama türüdür. Zirkonyumun element yapısı meral özelliği taşır. Buna rağmen tamamen beyaz bir görüntüye sahiptir. Özel olarak bu işlem için fırınlarda işlenmektedir. İmplant üstü kaplamalarda ve estetik bölgelerde en çok tercih edilen yöntemler arasında yer alır. Özellikle metal olan desteksiz zirkonyum kaplamalarda doğal diş beyazlığı sağlanmış olur. Dayanıklılık açısından çok fazla tercih edilmesinin yanı sıra doğal ve estetik görüntüsü de insanlar ve diş hekimleri tarafından çok fazla tercih edilir.  

Ankara Zirkonyum ile Diş Tedavisi ile doğal bir görünüm de sağlanır. Zirkonyum ışığı geçiren bir yapıya sahiptir. Bu nedenle gerçek diş rengi ve yapısının doğallığı sağlanmış olur. Metalin tüm negatif özelliklerinden sıyrılmış olan zirkonyum metale de en yakın dayanıklılıktadır. Böylece normal diş gibi kullanma rahatlığı sağlar. Pek çok diş hekimi fındık, ceviz gibi sert cisimlerin kırılmamasını söylese de sağlam olması sayesinde kırılma gibi sorunlar da gözlemlenmez.

Zirkonyum Diş Nedir?

Ankara Zirkonyum diş nedir özellikle diş kaybı yaşayan kişilerin en çok araştırdığı konular arasında yer almaktadır. Zirkonyum diş kaplama diş sorunları yaşayan kişilerde porselen kaplama şeklinde kullanılmaktadır. Diş kaplamaları metal desteksiz ve metal destekli olarak ikiye ayrılır. Diş hekimleri diş kaplama yapmak isteyen kişilere daha estetik bir yaklaşım göstermeye özen gösterir.

Ankara Zirkonyum diş estetik bir görüşü sağlanması bu konuda hem hastalar için hem de doktorlar için oldukça önemlidir. Zirkonyum diş ise hastaların istediği bu doğal estetik görünümü sağlar. Bu anlamda zirkonyum alt yapılı olan diş tedavileri daha çok gündeme gelmeye başlamıştır. Diş yapımında kullanmak için oluşturulan zirkonyum beyaz renkli bir maddedir. Saf mineral halinin kullanmasının yerine zirkonyum sağlam bir hale dönüştürülür. Bu anlamda özel fırınlarda da işlenir. Zirkonyum kaplama metal desteksiz kaplamalar grubunda yer almaktadır. Metal destekli kaplamaları bakıldığı zaman çok daha doğal bir görünüm sunar. Aynı zamanda sağlam bir yapıya sahip olması da zirkonyum için daha çok tercih edilmesini sağlar.

Ankara Zirkonyum Tedavisi

Ankara Zirkonyum kaplama fiyatı herkes için değişkenlik gösteren bir konudur. Çünkü ağız ve diş yapısına göre tedavi sürecinde çok fazla değişikliklere başvurulabilir. Bu anlamda tedavi sürecinin nasıl gerçekleşeceği önceden ön görülemez. Zirkonyum kaplama için önceden fiyat almak bu nedenle mümkün değildir. Diş hekimleri ilk olarak muayene ederek bu işe başlar. Muayene sırasında ortalama bir fiyat çıkarsa da bu fiyatın altında ya da üstünde bir fiyatlandırma çıkmasına da şaşırılmamalıdır.

Ankara Zirkonyum tedavisi için şu an belli başlı bölgeler hizmet vermektedir. Deneyimli diş hekimleri bu konuda hastalarını rahatlatarak iyi bir tedavi verir. Özellikle uzun süredir bu işte deneyim kazanmış olan diş hekimleri hem hızlı bir şekilde tedaviyi uygular hem de zirkonyumun daha sağlam olmasını sağlar. Sağlamlık bu iş için oldukça önemlidir. Her ne kadar dış etkenler zirkonyum kaplamanın zarar görmesine neden olsa da içten iyi bir tedavi yapıldığı müddetçe bu gibi durumlar söz konusu olmaz. Zirkonyum tedavisi genel olarak kısa süren bir işlemdir. Ortalama 7 gün içerisinde tamamen dişlere takılsa da belirli durumlarda bu süreç uzayıp kısalabilir. Hem diş hekiminin deneyimi hem de hastanın ağız yapısı bu konuda büyük önem taşır.

Zirkonyum Restorasyonlar Hangi Durumlarda Yapılır?

Ankara Zirkonyum kaplama aslında çeşitli durumlarda yapılır. Pek çok kişi sadece tedavi amaçlı olarak restorasyon yapmak istese de aslında estetik olarak da iyi bir görüntüye sahip olabilmek için de zirkonyum kaplama yapılmaktadır. Kırık, çürük ya da herhangi bir sebeple aşırı madde kaybına uğrayan dişlerde zirkonyum restorasyonları yapılır. Aynı zamanda renkle ilgili problemlerde, boyutu büyük dolguların varlığında, fon bozukluklarında, estetik gülüş tasarımlarında, dişler arasında fazla aralıklar bulunduğu zaman bu aralıkların kapatılmasında, diş eti operasyonları yapıldıktan sonra dişlerde meydana gelen aralıkların kapatılmasında tercih edilmektedir.

Ankara Zirkonyum diş modelleri herkesin yapısına uygun olarak özel fırınlarda işlenir. Bu anlamda diş hekimleri ilk olarak hastaların ağız ve diğer dişlerin yapılarını dikkatli bir şekilde bakar. Buna yönelik olarak hastalar ve diş hekimleri beraber diş modeli oluşturur. Zirkonyum diş modelleri estetik açıdan daha güzel görünebilmesi için diğer işlere de uyumlu olmalıdır. Bu anlamda dış hekimleri güzel bir görünüm sağlamak amacıyla oldukça uğraşır. Diğer işlerle aynı renkleri yakalayabilmek için de diş modelleri tercih edilebilir. Ya da diğer dişlerin renkleri zirkonyum kaplamaya benzer bir şekilde düzenlenir.

Zirkonyum Dişlerin Avantajları Nelerdir?

Ankara Zirkonyum diş kaplama avantajları oldukça fazladır. Genel olarak diş kaplama isteyen kişiler ise bu avantajlar sayesinde kaplama yapar. Zirkonyum esaslı olan porselenler ışık geçirir. Bu özellikleri sayesinde de doğal dişler ile tam bir uyum sağlanabilir. Böylece mükemmel bir estetik sonuç elde edilir. Zirkonyum diş kaplamanın altında metal madde olmadığı için metal alt yapılı porselen işlemlerinde görülen yapay görüntü hiçbir şekilde oluşmaz. Aynı zamanda diş etine uyumu da klasik olan metal alt yapılı porselenlere kıyaslandığında çok daha iyi olduğu görülür. Diş etine tutunma dayanıklılığı da bir o kadar yüksektir. Metal alt yapılı olan porselenlerde diş eti eksilmeleri oldukça fazla görülür. Zirkonyum da ise bu durum asla görülmez. Zirkonyum %99 doku dostu olan bir materyaldir. Bu anlamda hiçbir şekilde alerjik reaksiyon oluşmaz. Metal destekli olan protezler genel olarak vücut sağlığı açısından avantajlıdır. Zirkonyum ise ısıyı daha az iletir. Bu anlamda dişlerde soğuk ya da sıcak hassasiyeti oluşturmaz. Kullanıcılar zirkonyum dişlerin daha kullanışlı olduğunu da söyler.

Ankara Zirkonyum diş modelleri oldukça çeşitli olduğu için ağız ve diş yapısına uygun olarak modelleri kullanılır. Aynı zamanda 900 ila 1200 Mega paskallığa sahip olması sayesinde özellikle arka bölgelerde bulunan dişlerde güvenlikle kullanılabilmektedir. Bu kadar güçlü olmasının yanı sıra ışığı geçirebilecek kadar estetik ve zarif bir hali vardır. Aynı zamanda zirkonyum alttan gelen diş rengine de maskeler. Bu özelliği sayesinde özellikle koyu renkli dişlerde mükemmel estetik sonuçları elde etmektedir. Hassas çalışmalar üzerinde üretildikten sonra kesilmiş dış yüzeyleri ile tamamen uyum gösterir. Böylece zirkonyum kaplama ile dişler arasındaki bakterilerin sızabileceği herhangi bir aralık kalmaz. Bu aralıktaki çürük oluşumu tamamen engellenmiş olur. Ankara Zirkonyum tat alma duyusundaki bozukluklara, ağız kokusuna ve diş eti problemlerine neden olmaz. Bu anlamda oldukça sağlıklı bir materyaldir. Hem arkadaşlarda hem de ön dişler da oldukça güvenilir bir şekilde kullanılmaktadır.

Ankara Zirkonyum tamamen doğal bir maddeden yapılmaktadır. Bu nedenle diğer metal porselenlere göre çok daha hijyeniktir. Açık yara gibi sorunlar olsa dahi iltihaplanma gibi durumlar oluşmaz. Bu da hem alerjik bir durumun oluşmaması için hem de bağışıklık sistemini düşürmemesi için oldukça önemlidir. Kaplamaların vücutla uyumu bağışıklık sistemi için oldukça önemlidir. Yanlış bir tedavi ya da maddenin kullanılması tüm bağışıklık sistemine zarar verebilir.

Zirkonyum Tedavisi Ne Kadar Sürer?

Ankara Zirkonyum tedavisi süresi aslında bir nebze hastaya bağlı olarak değişiklik gösterir. Hem hastanın ağız yapısına göre hem de dişlerin durumuna göre sürede değişiklikler olur. Özellikle diş çürüklerinde ya da sağlam dişlerin fazla olmasında diş üzerinde çeşitli işlemler yapılmalıdır. Zirkonyum kaplamanın içerisine sığabilmesi için dişlerin belirli bir inceliğe ve küçüklüğe gelmesi gerekir. Bu süreç genelde 1 hafta sürer. Dişlerin üzerine gelecek zirkonyum kaplamanın ölücüsü de alındıktan kısa bir süre sonra laboratuvara gönderilir. Ankara Zirkonyum tedavisi için laboratuvara gönderilen madde yaklaşık olarak 4- 5 gün içerisinde tamamen ağza uyumlu bir şekle getirilir. Laboratuvar aşamaları tamamlandıktan sonra diş kesimi, planlama, ölçü prova ve kaplamanın yerleştirilmesi gibi işlemler de ortalama 1 hafta civarında olur. Ankara Zirkonyum diş fiyatları da genel olarak diş yapısına bağlı olarak belirlenir. Bu süreç içerisinde tam olarak belli edilerek hastaya sunulur. Maddenin ne kadar kullanıldığı ya da diş tedavisinin süreci de fiyatlandırmaya etki edebilir.

Zirkonyum Dişler Düşer Mi?

Ankara Zirkonyum diş aşınmaya, kırılmaya ve çatlamaya oldukça dirençlidir. Zaten bu özelliği sayesinde hem diş hekimleri tarafından hem de hastalar tarafından oldukça fazla tercih edilir. Zirkonyum dişin uzun ömürlü olması da diş hekimleri tarafından tercih edilme nedenleri arasında yer alır. Ankara Zirkonyum diş diğer maddelere göre parlaklığını ve rengini kaybetmez. Normal dişlerde olduğu gibi düzenli bir şekilde fırçalandığı zaman, diş eti ip gibi hijyen maddeleri kullanıldığı zaman renginde ve parlaklığında herhangi bir yitirme söz konusu olmaz. Aynı zamanda yine normalde diş temizliğinin nasıl yapılması gerekiyorsa zirkonyum dişlerde de aynı şekilde bakımlarının yapılması oldukça önemlidir. Her ne olursa olsun bu bakımlar yapılmadığı müddetçe doğal diş bile kendi rengine ve parlaklığını kaybetme durumunda kalır. Ankara Zirkonyum dişin düşüp düşmemesi aslında mevcut dişlerin durumuna göre değişir. Eğer mevcut dişlerde herhangi bir çürük sallanma ya da çatlama gibi sorunlar olursa düştüğü zaman zirkonyumda düşmeler meydana gelebilir. Bu gibi durumların karşılaşılmaması için özellikle düşmeye meyilli olan mevcut dişlerin sert maddeleri çiğnememesi gerekir. Bu gibi sorunlara dikkat edildiği sürece zirkonyum dişler çok uzun süre kullanılabilmektedir.

Ankara Zirkonyum Tedavisi Fiyatları

Ankara Zirkonyum kaplama fiyatları genel olarak dişlerin durumuna göre ve ağız yapısına göre değişiklik gösterir. Kaplamada ne kadar madde kullanılacağı ya da dişlerin kaplamaya uygun bir şekle getirilebilmesi için ne kadar süreç gerektirdiği gibi konular zirkonyumun fiyatlarında da değişikliğe neden olur. Zirkonyum kaplama yapmak isteyen kişilerin ağız ve diş yapısının da buna uygun olması oldukça önemlidir. Şu an pek çok diş hekimi kaplama isteyen herkese bu işlemi gerçekleştirmez. Çünkü sağlıklı dişler yerine çürük ve kırılmaya yakın dişlerin üzerine kaplama yapılması çok daha önemlidir.

Ankara Zirkonyum kaplama fiyatları bir anlamda diş hekiminin deneyimine ve bulunduğu konuma göre de değişiklik gösterir. Diş hekimi uzun süredir bu konuda uzmanlık yapıyorsa hem kaplamayı daha kısa sürede tamamlar hem de dişler üzerinde daha sağlam olmasını sağlar. Bu anlamda zirkonyum kaplama da çok daha uzun süreli olarak kullanılır.

Çankaya Gülüş Tasarımı

Çankaya Gülüş Tasrımı; Çeşitli nedenlerle estetik olarak bozulan diş ve diş etlerine, hastaların yüz şekilleri ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak doğal ve güzel bir görünüm kazandırılması işlemidir. Çok disiplinli bir yaklaşım olan gülüş tasarımı birçok işlemin aynı anda uygulanmasıyla gerçekleştirilir. Gülüş tasarlarken hastanın estetik beklentilerini anlamak ve ihtiyaçları doğru belirlemek çok önemlidir. Hastanın ağzından alınan ölçülere göre sorunlar anlatılır ve planlamalar yapılır.

Daha sonra bilgisayar ortamında özel programlarla hastaların ağız içi ve yüz fotoğrafları üzerinden ölçümler alınmakta ve yüz şekli ile uyumu hesaplanmaktadırÇankaya. Gülüş tasarımı için uygun olarak hazırlanan programlar ve geçici restorasyonlar ile tedavi bitiminden sonra hastaya görüntüler gösterilir ve görüş alınır.

Diş kusurlarının tespit edildiği durumlarda planlı implant işlemleri ve gerekli görülen diğer cerrahi uygulamalar yapılır. Cerrahi iyileşme süreleri bittikten sonra gerekirse diş beyazlatma işlemleri uygulanır. Tüm bu diş etleri, diş prosedürleri ve egzersizleri, dudakların şeklini ve konturlarını da dikkate alır ve hedeflenen bir tasarım oluşturur.

Çankaya Gülüş Estetiği

Çankaya Gülüş estetiği, gülüş tasarımı olarak da bilinen çeşitli aşamaları kapsayan ve ele alan estetik diş hekimliğidir. Dudak yapısı, diş ve diş eti hizası ve beyazlatma gibi faktörler göz önünde bulundurulur. Kişinin sağlık durumunun yanı sıra hayata daha olumlu bakması ve zihinsel yapısında özgüven kazanması mümkündür. Çankaya Gülüş estetiği bu bağlamda dudak ve diş etlerinin seviyesi, dudakların ve dişlerin uzunluğu, konumu, rengi ve uyumu genel olarak güzel bir gülümsemeye olanak sağlar.

Çankaya Gülüş estetiği sırasında diş etlerinin estetiği de göz önünde bulundurulur. Güzel bir gülüşün estetiğine ulaşmak için fotoğraf çerçevesindeki diş etlerinin doğru seviyesine bakılarak karar verilir. Daha sonra diş eti ve kemik yapısı ile diş, röntgen ve klinik işlemler sırasında detaylı olarak incelenir.

Buradaki asıl amaç kişinin yüzüne en uygun görüntüyü elde etmek olduğundan farklı amaçlarla lazer yöntemiyle diş etleri tedavi edilir. Çankaya Gülüş tasarımı, kişinin yüz yapısına tam olarak uyan bir görünümü kaydeder. Dudak yapısı tam olarak belirlendikten sonra kişi atılan adımlar sayesinde kusursuz güzellikte bir gülüşe kavuşabilir.

Çankaya Hollywood Gülüşü

 Çankaya Gülüş tasarımı başka bir deyişle, Hollywood smile. Bu uygulama sayesinde Hollywood yıldızlarının harika gülümsemelerini ekranlarda hayranlıkla izlemek mümkün. Hollywood gülüşü estetiğine başlamadan önce ağız yapısı incelenir.Çankaya Gülüş Tasarımı, kadın ve erkek olmak üzere belirli koşulları sağlayan herkese uygulanabilir.

Diş etlerinin, dudakların ve dişlerin yapısının incelenmesi tedavinin bir parçasıdır. İstenilen gülüşe göre uzman doktorlar muayeneyi gerçekleştirir. Estetik bir gülüşe ulaşmak için kullanılan işlemlerden bazıları şu şekilde sıralanmaktadır; Diş Beyazlatma, porselen laminatlar, kompozit laminatlar, tam seramik kaplamalar, zirkonya kaplamalar, ortodontik tedaviler vb.

Dişler ve diş etleri hariç ağızdaki boşluklar siyah ve koyu renklidir. Siyah görüntü ne kadar az görünürse, gülümseme o kadar estetik olur. Bunu sağlamak için dişlerin boyu uzatılır ve hacimleri artırılarak karanlık görüntü minimum seviyeye indirilir. Hollywood gülüşü işlemine başlamadan önce mutlaka radyografilerle detaylı ağız içi ve çene muayeneleri yapılmalıdır.

Dijital ölçümlere dayalı duyarlılık analizleri sonucunda tanıtılmalıdır. Bazı durumlarda botoks ve estetik işlemler eklemek gerekir. Sonucu dijital olarak veya ağzınıza özel geçici malzemeler uygulandığında görebilirsiniz. Bu birlikte hastanın onayı alındıktan sonra süreç başlayabilir.

Çankaya Gülüş Tasarımı Fiyatları

Çankaya Gülüş tasarımı fiyatları; ortalama her hastaya göre bireyseldir; Bu, tedavinin çok karmaşık uygulamaları içerip içermemesine bağlı olarak net bir şekilde tanımlanabilir. Çankaya Gülüş tasarımı yaptıran bir hastanın tedavisi iki ana faktör tarafından belirlenir. Birincisi kişinin ağız, yüz ve kemik yapısından kaynaklanan kalıtsal faktörler, ikincisi ise kişinin tedavi sonrası sonuçtan beklentileridir.

Ağız ve diş yapısındaki kusurların giderilmesinin yanı sıra, hastanın beklentilerini karşılayan estetik detaylarla gülüş tasarımı tedavileri tamamlanır.Çankaya Gülüş tasarımı bu nedenle tedavi fiyatlarını belirleyen faktörler kişiden kişiye büyük farklılıklar gösterebilmektedir. Kusursuz bir tedavi sonucu elde etmek için en önemli adım, röntgenler ve alınan ölçümlere göre belirlenen tedavi planlamasıdır. Bu aşamada şunu söyleyebiliriz ki; muayene olmadan kesin bir fiyat vermek mümkün değildir.

Türk Diş Hekimleri Birliği tarafından yıllık olarak yayınlanan fiyat listesi tüm diş hekimliği ücretleri için bir rehber niteliğindedir. Ancak bu fiyatlar kullanılan malzemelerin kalitesine, doktor ücretine ve gerekirse ek tedaviye göre değişebilmektedir.

Çankaya Zirkonyum Gülüş Tasarımı

Çankaya Zirkonyum gülüş tasarımı, yüksek fiyatlarına ek olarak önemli avantajlar sunar. Hastalar için daha uzun ömür ve daha iyi estetik anlamına gelen zirkonya diş kaplamaları, gülüş tasarımında güvenle kullanılabilecek bir diş materyalidir. Çankaya Gülüş tasarımının amacı, hastanın ideal diş dizilimini ve diş rengini elde etmektir. Bu amaçla dişlere kaplama veya kaplama uygulanır.

Bu uygulamalar ile diş eti sağlığı ve genel sağlıktan ödün verilmemesi önemlidir. Çarpık dişler için şeffaf plak ile ortodontik tedavi veya diş teli ile ortodontik tedavi uygulanabilir. Bu işlemler uzun zaman aldığı için daha kısa sürede sonuca ulaşmak isteyen hastalarda Lamina kaplama veya zirkonya diş kaplama kullanılabilir. Çankaya Gülüş tasarımı uygulamasında zirkonyum diş folyolarının kullanımı on yılı aşkın süredir başarıyla kullanılmaktadır.

İyi yapılmış bir zirkonya kaplama, tıpkı doğal bir diş gibi ağızda uzun yıllar kullanılabilir. Bununla birlikte, eğer bir zirkonya kaplama, uygun bir bitiş olmadan iyi malzemeden yapılmamışsa, yani kötü ise diş eti kanaması, ağız kokusu, diş ağrısı, çiğneme sorunları gibi ciddi sorunlarla karşılaşmak mümkündür.

Ankara Çankaya Gülüş Tasarımı

Ankara Çankaya Gülüş Tasarımı, farklı diş uygulamalarına sahip bir dizi tedavidir.Çankaya  Gülüş tasarımı bir ağız sağlığı sorununu ortadan kaldırmak için yeterli değildir; Kişinin yeni, parlak ve estetik bir gülüşe kavuştuğu bir süreçtir. Gülümsemesinden rahatsız olan şeyleri gidermek ve rahat gülmesini engellemek için bu işlem yapılır. İçten ve doğal bir şekilde gülümseyebilmek, kişinin psikolojik durumu için ağız ve diş sağlığı kadar önemlidir.

Çünkü; Bazı diş veya diş eti sorunları nedeniyle gülmekten ve gülümsemekten korkan kişiler, sosyal ortamlarda kendilerini rahat hissetmeyebilir ve gülümserken dişlerini göstermemeye çalışabilirler. Bu durum ağız yapısı istenmeyen kişilerin sosyal ilişkilerini etkileyebilir. AnkaraÇankaya gülüş tasarımı uygulamaları sağlıklı ağız yapısında olduğu kadar kişinin sağlıklı psikolojik durumunda da etkilidir.

Bu nedenle sağlıklı ve estetik bir ağız ve dişler çok önemlidir. Çankaya Gülüş tasarımı uygulaması kişiye sağlıklı bir ağız yapısı kazandırırken aynı zamanda güzel ve estetik bir gülüşün de kilidini açar.

Çankaya Estetik Gülüş Tasarımı

Dudakların, dişlerin ve çenelerin duruş ve gülümseme sırasındaki pozisyonunun kişinin ağız yapısı ile çene ve yüz özelliklerine göre estetikleştirilmesi işlemine estetik gülüş tasarımı denir. Estetik diş hekimliğinin ana dalı olan gülüş tasarımında herkese uyan tek bir yaklaşım yoktur. Kişinin ihtiyacına göre farklı disiplinleri uygulamak gerekir. Eksik diş varsa implant veya köprü tedavisi ile tamamlanması, çapraşık dişlerin ortodontik tedavi ile düzeltilmesi, periodonsiyumda diş eti hasarı gibi sorunların tedavisi vb.

Diş hekiminin görevi, tüm branşların çalışma alanlarını dikkate alarak hastanın ihtiyaçlarını doğru bir şekilde belirlemek ve en uygun tedavi planını bulmaktır. Çankaya Estetik gülüş tasarımı yapılırken öncelikle ağız ve dişlerinizin sağlığının mevcut durumunu teşhis edilmesi ve ihtiyaçlarınıza “sağlık” açısından cevap verilmesi, ardından dudakların tamamen veya kısmen açık ve tamamen kapalı olduğu pozisyonlar gereklidir.

Yüzünüze ve karşınızdaki kişilere iletmek istediğiniz mesaja göre estetik desene göre şekillendirilir. Bu yüzden sağlığınız her şeyden önce gelir.Çankaya Gülüş tasarımı daha sonra kişisel estetik gereksinimlere göre tasarlanır.

Çankaya Gülüş Tasarımı Tedavi Yöntemleri

Beyaz estetik ve diş gülüş estetiği gülüş tasarımı tedavi yöntemleri genel adıdır. Çankaya Gülüş tasarımının birçok adımı vardır. İlk adım olarak diş hekimi hastanın tedavi beklentilerini ve estetik ihtiyaçlarını öğrenmelidir. Estetik kaplamalar, estetik dolgular, diş beyazlatma uygulamaları, diş eti tedavileri ve diş uzatma gibi birçok uygulama bu tedavi sürecinde birleştirilebilir.

Çankaya Gülüş Tasarımında estetik bir gülüşün arka planı sağlıklı bir diş ve diş eti yapısıdır. Ayrıca kişinin dişlerinin ve diş etlerinin estetik görünümü onların sağlıklı ağız yapısına, dişlerine ve diş etlerine sahip olduğunu gösterir. Sağlıksız bir ağız yapısı estetik açıdan güzel bir görünüm sunmak için yeterli değildir. İşte burada Beyaz Estetik ve Pembe Estetik tedavi yöntemleri devreye giriyor.

Birçok farklı müdahale gerekebilir. Ancak gülüş tasarımı esnasında tüm süreç baştan planlanır ve hatta kısaca bahsedilecek olan “dijital diş hekimliği” teknikleri ile bile tedavinin sonucu sürecin başında hastaya görsel olarak gösterilebilir.

Çankaya Gülüş Tasarımı Uygulamaları

Çankaya Gülüş tasarımı uygulamaları esnasında, porselen kaplamaların stratejik kullanımı yoluyla tüm hastaların gülümsemelerini geliştirme yeteneğimizden yararlanıyoruz. Porselen kaplama konusundaki tecrübemiz ve uzmanlığımız ile gülüşünüzü güzelleştirebilir ve kusurları ortadan kaldırabiliriz. Ayrıca her bir dişin yüzünüzün geri kalanıyla dengede olması için tek tek dişleri onarıp şekillendirerek yüzünüze ahenk kazandırıyoruz. Her gülümsemeyi hazırlayarak, her kişinin benzersiz yüz özellikleriyle uyum içinde çalışmasını sağlıyoruz.

Diş teknolojisindeki son gelişmeler güzel ve doğal bir gülümsemeyi mümkün kılmıştır. Bu nedenle, giderek daha fazla insan görünüşlerini güzelleştirmek ve başkalarının vizyonunu iyileştirmek için kozmetik diş hekimlerini ziyaret ediyor.

Bizim için gülümsemek sistematik bir işlemdir. Yüzünüzün simetrisine ile başlayalım. Çankaya Gülüş tasarımı ile güzel bir gülüşe sahip olmanızı engelleyen tüm kusurları ve asimetrileri düzeltmeye çalışıyoruz. Ayrıca şekil bozukluğu olan veya aşınmış dişleri düzeltir ve yanlış hizalamayı veya diğer diş ve yüz sorunlarını düzeltiyoruz.

Hamilelikte ,Ağız Diş ve Dişeti Hastalıklarının Önemi

Hamile Annelerin Dikkatine!

Düşük Ağırlıklı Bebek (DAB) dünyaya getiren annelerde dişeti hastalıkları, Normal Ağırlıklı Bebek dünyaya getiren annelere kıyasla daha fazla görülüyor.

İlk sayımızda ağız içerisindeki enfeksiyonların, diş ve dişeti hastalıklarının tüm vücudumuzu ilgilendiren hastalıklar olduğunu “Kalp hastalıkları, felçler, solunum sistemi, endokrin sistem (Diabet), ve üriner sistemi” ilgilendiren sorunlara yol açabileceğinden bahsetmiştik. Diş ve dişeti hastalıklarının Üriner sistemi etkilemesi bunlar içerisinde en önemli sorunlardan bir tanesi.

İstatistiklere göre yıllık doğum oranı yaklaşık 1 buçuk milyon civarında. Yine istatistiklere göre erken doğum oranları yüzde 8’lerde, bebek ölüm oranları ise binde 17 oranlarında.

Hamilelikte ;

  • Sigara – alkol – ilaç kullanımı
  • Uygun olmayan prental bakım
  • Sosyoekonomik düzeyin düşük oluşu
  • Hipertansiyon
  • Uygun olmayan hamilelik yaşı
  • Diabet
  • Genito üriner enfeksiyonlar

Düşük ağırlıklı bebek doğurma riskini arttırırlar.

Üriner sistem enfeksiyonları erken doğumların ve düşük ağırlıklı bebek doğumlarının en önemli sebeplerinden bir tanesi (İdrarında bakteri bulunan hamilelerde erken doğum riski vardır, 2500 gramdan küçük, 37. Haftadan önce).

Erken doğumlar ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerde; konjenital anomaliler, respiratuvar bozukluklar ve nörogelişimsel engeller görüşebilir. Bu yüzden Düşük Ağırlıklı Bebeklerin sosyal ve ekonomik açıdan yaratacağı sorunlar çok büyüktür.

Bakteriyel vajinozis, reprodüktif dönemde en sık görülen vajinal hastalıktır, bu duruma vajinal mikrofloranın değişmesi yol açar. Bakteriyel vajinozis erken doğum, membranların erken ruptüre olması ve düşük ağırlıklı bebek doğumları için bir risk faktörüdür.

Erken doğum yapan kadınlarda amnion sıvısı kontrol edildiğinde en sık izole edilen bakteri F. Nucleatum’dur.

nucleatum’un amnion sıvısında bulunuşı, enfeksiyonun ağız boşluğundan hematojen yolla buraya taşınmış olabileceğini gösterir.

Erken doğum yapan kadınlarda, amnion sıvısından kültüre edilen F. Nucleatum suşları ile ağızdaki (subgingival plakdaki) F. Nucleatum suşlarının çok benzer olduğu tespit edilmiştir.

Düşük Ağırlıklı Bebek (DAB) dünyaya getiren annelerde dişeti hastalığı, normal ağırlıklı bebek dünyaya getiren annelere kıyasla daha fazla bulunmuştur.

Ayrıca periodontitisin sigara ve alkolden daha çok DAB nedeni olduğu gösterilmiştir.

Düşük Ağırlıklı Bebek (DAB) dünyaya getiren anneler ağızları incelendiğinde, dişeti iltihabına yol açan inatçı mikroorganizmalar daha yüksek oranda bulunmuştur. (Subgingival alanda daha yüksek oranda Aa, Forsythusi P. Gingivalis ve T. Denticola bulunmuştur.(

Hamilelikte gingivitis dediğimiz dişeti iltihapları, yüzde 30 ile yüzde 100 arasında görülmektedir. Dişeti iltihabı ile hamilelik arasında çok önemli bir ilişki vardır.

HAMİLELİKTE DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR;

  • Hamilelikte dişeti kanaması önemlidir, dişeti iltihabını gösterir, mutlaka tedavi edilmesi gerekir.
  • Hamile kişiler değişen hormon seviyeleri ve bunun dişetlerinde yaratacağı olumsuz etki nedeniyle ağız ve diş sağlığı bakımlarına normalden daha fazla dikkat etmek zorundadır.
  • Hamilelik boyunca mutlaka diş hekimine görünmeli ve oral hijyen kontrolleri yaptırmalıyız.

Kök/Kanal Tedavisi

Kanal Tedavi

“Doğal dişin yerini hiç bir maddenin veya tedavinin tutmayacağı bir gerçek ve bu nedenle doğal dişlerimizin bakımını ve tedavilerini zamanında yaptırarak son noktaya kadar korumalıyız.”

Kanal tedavisinde, dişin sinirleriyle uğraşılması fikrinin hastalan en çok korkutan düşünce olduğunu görüyoruz.

Bir defa kanal tedavisi tecrübesi yaşamış olanların bu düşüncenin çok abartılmış olduğunu anladıklarını, kanal tedavisi korkusunun genellikle de tedavi sırasında kötü bir deneyim geçirmiş olanlarda bulunduğunu gözlemlemekteyiz.

Kanal tedavisi lokal anestezi altında, hastalıklı diş sinir ve damarların çıkarılarak ağrının ortadan kaldırılması için yapılır. Yoksa dişi çekmek gerekir. Tedavide hedeflenen; kanal ağzından kök ucuna kadar olan tüm kök boşluğunun üç boyutlu olarak temizlenmesi, şekillendirilmesi, doldurulmasıdır.

Tüm bu işlemlerde steril aletlerle çalışmak tabii ki esastır. Kanal tedavili diş, ağız içinde bakıldığında normal dolgulu bir diş görünümündedir.

Tedavi sırasında dişte yeterli uyuşma sağlandıktan sonra, hasta için en rahatsız edici olan ağzın uzun süre açık kalma zorunluluğudur. Tedavi bitene kadar ağzın kapatılmamasının nedenleri ise;

  1. Dişin sinir ve damarının geçtiği milimetrik tüp şeklindeki kanalların tükürük ile bulaşmasına engel olmak,
  2. Kanalların temizlenmesi ve şekillendirilmesi amacıyla, belli bir sırası olan kanal eğelerini kullanmanın zaman alması.

KANAL TEDAVİSİNDE MODERN TEKNOLOJİ ÖNEMLİ

Kök kanalı şekillendirme ve temizleme ise tedavinin başarıya ulaşması yolunda her zaman en önemli aşamalardan birisidir. İşte tam bu noktada, en fazla 10-15 yıl mazisi olan ve sürekli geliştirilen elektronik endo motorlarla döner eğe sisteminin kullanılmaya başlanması kanal tedavisinde yeni bir dönem açmıştır. Bu motorlarla hafızalı metal olan ni-ti eğeler, kök kanalı içinde ne kadar eğilirse eğilsin, kanaldan çıkarıldığında eski konumlarına dönerler. Bu özellikleri nedeniyle eğri kök kanallarında bile kullanılan döner eğelerin ortak özelliği ise, eğelerin nikel -titanyum alaşımından yapılmış olmalarıdır. Kısaca Ni-ti dediğimiz eğeler klasik eğelere göre daha esnektir.

Bu özellikleri nedeniyle eğri kök kanallarında bile rahatça kullanabilme avantajı sağlar. Teknik açıdan yeni bir sistem olan endo motorlar ve döner eğelerle yapılan tedavi, hem hekim hem hasta açısından kolaylıktır diyebiliriz. İşlem daha kısa sürede ve daha donanımlı olmaktadır. Böylelikle hastanın koltukta kalma süresi azalmaktadır.

Tabii ki hangi sistemi kullanırsak kullanalım tekniğin kurallarına göre çalışmak esastır.

Diş Fırçaları ve Diş Fırçalamanın Püf Noktaları

Diş Fırçaları :

Miadent hekimlerinin önerisi, insanların dişlerini günde iki kez iki dakika yumuşak kıllı bir diş fırçası ile fırçalamalarıdır.
Diş fırçalarını her üç ila dört ayda bir veya kıllar gözle görülür şekilde matlaşmış veya yıpranmışsa daha sık değiştirin.
Manuel veya elektrikli diş fırçaları etkin bir şekilde kullanılabilir.

Diş Fırçası Bakımı :

Diş fırçaları paylaşılmamalıdır. Bir diş fırçasının paylaşılması, insanlar arasında vücut sıvıları ve mikroorganizmaların değişimine neden olabilir.
Kalan macun ve kalıntıları temizlemek için her kullanımdan sonra diş fırçasını iyice durulayın.
Kullandıktan sonra diş fırçalarını dik bir konumda saklayın ve kurumaya bırakın. Nemli bir diş fırçasını kapalı bir kapta saklamak, açık havaya maruz bırakmaktan çok mikrobiyal büyümeyi teşvik eder.
Diş fırçaları, kıllar keçeleşirse veya yıpranırsa, yaklaşık üç ila dört ayda bir veya daha sık değiştirilmelidir. Kıllar yıprandıkça fırçanın etkinliği azalır.

Diş fırçalarının bakteri barındırdığı gösterilmiştir (tuvalet sifonu çekildiğinde havaya salınabilen veya sahibi fırçasını tutmadan önce kirlenmiş bir yüzeye dokunduğunda diş fırçasına yayılabilen fekal koliform bakteriler dahil).  Diş fırçalarının bakteri barındırdığı gösterilmiş olsa da, bu bakterilerin sağlık üzerinde olumsuz etkilere neden olduğuna dair bir kanıt yoktur. Bununla birlikte, bazı hastalar diş fırçalarını sterilize etmekle ilgilenebilirler. Literatürde diş fırçasının sterilize edilmesiyle ilgili çok az veri olmasına rağmen, bir çalışma diş fırçasının yüzde 3 hidrojen peroksit veya Listerine gargaraya batırılmasının bakteri yükünü büyük ölçüde (yani yüzde 85) azalttığını göstermektedir.

Mikrodalga fırınlama veya diş fırçalarını bulaşık makinesine koyma, bu kadar yüksek ısı fırçaya zarar verebileceğinden önerilmez. Diş fırçası dezenfektan cihazları mevcuttur.

Diş Fırçalama Yöntemleri :

Dünya Diş Hekimleri Birliği, diş macunu kullanarak günde iki kez iki dakika boyunca dişlerin fırçalanmasını önermektedir. İki dakika fırçalamanın klinik olarak anlamlı plak kaldırma  sağladığı ve florür içeren bir diş macununun kullanılmasının biyofilm sıvısındaki ve tükürükteki florür konsantrasyon seviyelerini arttırdığı ve dişlerde çürük ve remineralizasyon riskinin azalmasıyla ilişkili olduğu gösterilmiştir.

Diş fırçalamanın birkaç tekniği vardır; herhangi birinin hastanın özel ihtiyaçlarına bağlı olarak avantajları olabilir. Dünya Diş Hekimleri Birliği,  insanların diş fırçasını diş eti çizgisine 45 derecelik bir açıyla yerleştirmesini ve dişeti kenarının hemen altından ve üstünden plağı uzaklaştırmasını ve diş fırçasını kısa hareketlerle hafifçe ileri geri hareket ettirmesini önerir.  Ön dişlerin iç yüzeylerini temizlemek için fırçayı dikey olarak eğmeli ve birkaç yukarı-aşağı hareket yapmalıdır.  Kullanılan teknik ne olursa olsun, fırçalama tüm yüzeylere temas etmelidir.

Diş Telleri Çeşitleri ve Bakımı

Diş Teli Nedir?

Diş telleri, çarpık ve yanlış hizalanmış dişleri düzelten ortodontik cihazlardır.

İnsanlar ortodonti denilince normalde bu tedavi akla ilk gelen tedavidir. Diş telleri hem estetik hem de fonksiyonel nedenlerle sadece hastanın gülümsemesini düzeltmek için değil aynı zamanda çenesini yeniden hizalamak için kullanılır.

Diş telleri her yaştan insan için mevcuttur. Bununla birlikte, 10 ila 14 yaş arasındaki çocuklar tedavi görmek için en yaygın yaş grubudur.

Braket Nedir ve Nasıl Çalışır?

Ortodontik tedavi her hastanın ihtiyacına, çene ve diş yapısına ve yaşına göre farklılık gösterir. Dişleri yeniden hizalamak ve zamanla daha sağlıklı bir gülümseme oluşturmak için birbirine bağlanan yedi ana diş teli bileşeni vardır:

Braket:

En popüler diş teli türleri, küçük, kare şekilli metal veya seramik parçaları olan braketleri kullanır. Her dişin ortasına yerleştirilirler ve hastanın ihtiyaçlarına ve dişlerinin nasıl hizalandığına bağlı olarak kademelendirilirler.

Ark Teli:

Metal bir ark teli braketlerin ortasından geçer ve dişlere sürekli basınç uygular. Tel kademeli olarak dişleri ideal pozisyonlarına kaydırır.

Elastik Ligatür:

Elastik bitişik harfler, her bir braketin etrafında dönen küçük lastik bantlardır. Ligatürler, ark telinin yuvasında kalmasını sağlar. Ayrıca dişleri doğru pozisyonlarına yönlendirmeye yardımcı olurlar. Lastikler çeşitli boyut ve renklerde gelir ve her ortodontik ayarlama randevusunda değiştirilir.

Zincir Elastik:

Zincir lastikleri veya güç zincirleri, her dişteki elastik bağların yerini alır. Dişlere daha da fazla baskı uygularlar ve dişleri birbirine çeken bir sıkma kuvveti oluştururlar. Tipik olarak, güç zincirleri tedavinin sonunda kullanılır.

Tel Ligatür:

Tel ligatürleri, ark telini yerinde tutan ince, paslanmaz çelik tellerdir. Teller ayrıca bireysel braketleri her dişe sabitler. Bunlar, ark telini brakette tutmanın zor olduğu durumlarda elastik ligatürlerin yerine kullanılabilir.

Bobin:

Helezon yaylar olarak da adlandırılan bobinler, dişler birbirine çok yakın olduğunda (üst üste bindiğinde) iki braket arasına yerleştirilir. Sarmallar dişleri ayırır ve hastanın ısırmasını eski haline getirir.

Lastik Bant:

Lastik bantlar kancalara takılır ve üst ve alt braketleri birbirine bağlar. Dişlerin düzgün bir şekilde hizalanmasını sağlar ve çenenin yeniden konumlandırılmasına yardımcı olur. Lastik bantlar hasta tarafından günlük olarak takılır ve çıkarılır.

4 Çeşit Braket

Aralarından seçim yapabileceğiniz birçok farklı tip ve yüzden fazla diş teli markası vardır.

Yetişkinler için görünür metal diş telleri istemeyenler için daha estetik seçenekler mevcuttur. Örneğin, şeffaf seramik diş telleri, metal diş tellerinin boyutunu ve şeklini yansıtır ancak aslında porselenden yapılır.

Dört yaygın diş teli türü şunları içerir:

  • Geleneksel Metal Braketler

Geleneksel metal diş telleri en etkili ve uygun fiyatlı ortodontik tedavi seçeneğidir.

Aşırı kalabalığı düzeltirler, dişleri hizalarlar ve çeneyi yeniden konumlandırırlar. Bir ortodontist, rutin kontroller sırasında dişleri küçük artışlarla kolayca hareket ettirir. Çocuklar ve gençler için geleneksel diş telleri en popüler seçenektir. Görünür metal braketlere aldırmayan yetişkinler için de seçenekler mevcuttur.

  • Temiz Parantez

Seramik veya görünmez diş telleri olarak da adlandırılan şeffaf diş telleri, metal diş telleri ile aynı boyut ve şekildedir ve aynı amaca hizmet eder.

İki tip arasındaki temel fark, şeffaf diş tellerinin diş renginde braketlere sahip olmasıdır, yani doğal dişlerle uyum sağlarlar ve daha az fark edilirler. Şeffaf diş tellerinin lastik bantları ve elastik bileşenleri de şeffaf veya beyazdır. Görünmez diş telleri gençler ve yetişkinler için idealdir.

  • Lingual Braketler

Lingual diş telleri, geleneksel metal diş tellerine göre daha az bilinen, alternatif bir seçenektir. Bu “görünmez” ortodontik tedavi, geleneksel diş tellerine benzer. Ancak asıl fark braket ve tellerin dişlerin arka kısımlarına yerleştirilmesidir.

Lingual diş telleri, geleneksel “dış” diş telleri ile aynı donanım ve yöntemleri kullanır.

  • Hizalayıcıları Temizle

Invisalign gibi şeffaf plaklar, bir başka popüler “görünmez” ortodontik tedavi seçeneğidir. Minimal invaziv ve çıkarılabilirler.

Genellikle geleneksel metal diş telleri ile aynı maliyete sahiptirler. Hastalar her özel hizalayıcıyı üç haftaya kadar takmalıdır. Dişler bir seferde milimetrenin küçük bir kısmını hareket ettirir ve daha az muayenehane ziyareti gerektirir. Hizalayıcılar, gençler ve yetişkinler için popüler bir seçenektir.

ONLİNE RANDEVU TALEBİ FORMU

* Girmiş olduğunuz bilgiler gizli tutulmaktadır, üçüncü kişilerle paylaşılmamaktadır.

HAKKIMIZDAMİADENTYeni Nesil Diş Hastanesi
444 5 642