“Doğal dişin yerini hiç bir maddenin veya tedavinin tutmayacağı bir gerçek ve bu nedenle doğal dişlerimizin bakımını ve tedavilerini zamanında yaptırarak son noktaya kadar korumalıyız.”
Kanal tedavisinde, dişin sinirleriyle uğraşılması fikrinin hastalan en çok korkutan düşünce olduğunu görüyoruz.
Bir defa kanal tedavisi tecrübesi yaşamış olanların bu düşüncenin çok abartılmış olduğunu anladıklarını, kanal tedavisi korkusunun genellikle de tedavi sırasında kötü bir deneyim geçirmiş olanlarda bulunduğunu gözlemlemekteyiz.
Kanal tedavisi lokal anestezi altında, hastalıklı diş sinir ve damarların çıkarılarak ağrının ortadan kaldırılması için yapılır. Yoksa dişi çekmek gerekir. Tedavide hedeflenen; kanal ağzından kök ucuna kadar olan tüm kök boşluğunun üç boyutlu olarak temizlenmesi, şekillendirilmesi, doldurulmasıdır.
Tüm bu işlemlerde steril aletlerle çalışmak tabii ki esastır. Kanal tedavili diş, ağız içinde bakıldığında normal dolgulu bir diş görünümündedir.
Tedavi sırasında dişte yeterli uyuşma sağlandıktan sonra, hasta için en rahatsız edici olan ağzın uzun süre açık kalma zorunluluğudur. Tedavi bitene kadar ağzın kapatılmamasının nedenleri ise;
Kök kanalı şekillendirme ve temizleme ise tedavinin başarıya ulaşması yolunda her zaman en önemli aşamalardan birisidir. İşte tam bu noktada, en fazla 10-15 yıl mazisi olan ve sürekli geliştirilen elektronik endo motorlarla döner eğe sisteminin kullanılmaya başlanması kanal tedavisinde yeni bir dönem açmıştır. Bu motorlarla hafızalı metal olan ni-ti eğeler, kök kanalı içinde ne kadar eğilirse eğilsin, kanaldan çıkarıldığında eski konumlarına dönerler. Bu özellikleri nedeniyle eğri kök kanallarında bile kullanılan döner eğelerin ortak özelliği ise, eğelerin nikel -titanyum alaşımından yapılmış olmalarıdır. Kısaca Ni-ti dediğimiz eğeler klasik eğelere göre daha esnektir.
Bu özellikleri nedeniyle eğri kök kanallarında bile rahatça kullanabilme avantajı sağlar. Teknik açıdan yeni bir sistem olan endo motorlar ve döner eğelerle yapılan tedavi, hem hekim hem hasta açısından kolaylıktır diyebiliriz. İşlem daha kısa sürede ve daha donanımlı olmaktadır. Böylelikle hastanın koltukta kalma süresi azalmaktadır.
Tabii ki hangi sistemi kullanırsak kullanalım tekniğin kurallarına göre çalışmak esastır.